İnsan doğasını anlamak için, onun geçtiği tüm iklim şartlarını bilmek gerekiyor. Çocukluk dönemi ise insanın her mevsiminin olduğu bir süreç olsa gerek. Ne kadar az zararla çıkarsak o dönemden, yetişkin olduğumuz zaman yaşamın her alanında daha sağlıklı var oluyoruz. Bu anlamda ne kadar önemli bir zemin çocukluk dönemi.
Fay hattı üzerine kurulmuş bir ev gibi çocukluk dönemi de, her an sarsıntıya hazır. Ruhun içindeki zelzelenin hasar tespit çalışmasının faturası, yetişkin dönemde ortaya çıkıyor.
Aşağılık duygusunu oluşturan faktörler arasında öncelikle fiziksel kusur ve devamında kişinin toplumsal, dini ve ekonomik durumu geliyor. Üçüncü faktör ise çocuğun aile diziliminden kaynaklandığı belirtiliyor. Yaşam ve insan çerçevesinde öyle güzel tespitler var ki, gerçek yaşamdan desteklenen örnekler ise konunun daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.
Çocukluk döneminin izinde, insan davranışlarının altında yatan nedenleri daha iyi anlamaya çalıştığımız bir güzergahta, kendi yaşamınızın anlam veremediğiniz kısımlarını da görmenizi sağlıyor. Aynı zamanda toplum içinde iletişim kurduğumuz diğer insanların doğasını anlamak için muhteşem bir zemin.
Kitabın içindekiler kısmından birkaç başlık sizlere ön fikir olacaktır; Anne baskısı, suça giden yol, lider olmak isteyen çocuk, büyüme korkusu, asi kötü çocuk, lideri takip et, fazla uysal çocuk, nevrotik temellerin vaziyeti, doğuştan gelen zeka geriliği, hastalığın tahakkümü...