Tanrı soluğu ile oluşmuştur din kitapları. Bu kitaplar, Tanrı'nın düşüncesi ile değil din kitaplarında bulunan yönlendirici düşünceler ile yazılmıştır. İçindekiler, şu ya da bu nedenle binlerce yıldır toplumlara yön vermek, onlara bir arada yaşamanın kurallarını koymak için üretilmiş düşüncelerdir, adı üzerinde düşüncelerdir; duygular değil. Tanrı soluğunun duygu olduğunu, onun bir ruh olduğunu, o ruhun doğrudan kendisi tarafından insana verildiğini, emanet olarak verildiğini bilmeliyiz. ancak biz o ruhu yaşamaya başlarsak neşelenir, sevinç duyar, hüzünlenir, sevgi duyar, derin derin titreyerek tüm bunlara saygı duyarız.
"Ne yazık ki dindarlığın birtakım şekil ve merasime boğulduğu ve Tanrısal Nur'un kişisel tutkuların gölgesinde kaybolduğu sık sık rastladığımız bir olaydır."
/Leibniz/
Her ne olursa olsun, Tanrı'nın soluğunu taşıyan biz insanları, bütün bütün dışlamayalım ve biz insanlara unvan ve servet versek bile Tanrısal olanı taşıyıp yaşayamadığımız zaman, sevgiyi yaşıyoruz demeyelim. Bu içimizde Tanrı'ya duyduğumuz sevgiye ve dolayısı ile kendimize ihanet olur. Ancak, insan sonsuz değerli bir varlık, Tanrısal olanı içinde taşıyor. Onun mutluluğu ve şiirselliği yaşamasının, hüznü derin duygularla sürdürmesinin gereği, döktüğü üç-beş damla gözyaşı, okyanuslara bile sığmaz. İşte bu denge ve bu dengeyi değerlendirebilmek çok yaşamsal!
(…) eğer biz tutucuysak o tuttuğumuz şeyin evrensel insan dünyasında etik değeri nedir diye sormalıyız. Eğer varsa bir değeri, tabii ki her değer gibi o değer de derinleşmeye, zenginleşmeye açık bir unsurdur. Tabii ki tutacağız onu, daha benzeri bir çok şeyi sıkı sıkı koruyacağız, insanların tutucu diye birbirlerini dışladığı durum, yukarıda anlatmaya çalıştığımdan çok farklı, taassuba yönelik, gelişmemiş kişilerin, kişiliğini olumsuz etkileyen, tutması gerekenleri tutmadığı için dışlanan tutucular bunlardır. Onlar bundan dolayı bağımsız değillerdir. Bağımsız olmayanın arınması olası değil, arınmadan da Tanrı'nın duygusal dünyası ile bağlar kurmak olanaksız, o zaman rahatça söyleyebiliriz, tutucular, yobazlar, Tanrısal duyguyu, saygı duyarak Tanrı'ya yöneltmenin adı olan ibadete yabancıdırlar.