İnsanlığın Geleceği sözleri ve alıntılarını, İnsanlığın Geleceği kitap alıntılarını, İnsanlığın Geleceği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanın hayatı, görünmez düşmanlarla çevrili, yorgunluk ve acıyla işkence edilen, az kişinin ulaşmayı umut edebileceği ve kimsenin uzun süre kalamayacağı bir hedefe doğru karanlıkta uzun bir yürüyüştür. Yoldaşlarımız birer birer, kudretli Ölüm'ün sessiz emirleriyle gözlerimizden kaybolur. İnsanın hayatı kısa ve güçsüzdür; ona ve tüm soyuna, yavaş ve kesin bir kader, merhametsiz ve karanlık bir şekilde düşer. İyi ve kötüye karşı kör, yıkıma aldırışsız, kudretli madde amansız yoluna devam eder; bugün en sevdiklerini kaybetmeye mahkum edilen, yarın kendisi karanlığın kapısından geçecek olan insan için, darbe düşmeden önce, gündelik hayatını yücelten yüce düşünceleri beslemek kalır; Kader'in kölesinin korkakça korkularını küçümseyerek, kendi elleriyle inşa ettiği mabede tapmak; tesadüflerin imparatorluğundan yılmayarak, dış yaşamını yöneten başına buyruk zorbalıktan özgür bir zihin korumak; bilgisini ve mahkumiyetini bir an için tolere eden karşı konulmaz güçlere meydan okuyan, yorgun ama boyun eğmeyen bir Atlas gibi, Doğa'nın kayıtsızlığına rağmen, kendi ideallerinin biçimlendirdiği dünyayı tek başına ayakta tutmak."
Düşman ülkesine olduğu gibi kendi ülkesine de
bir uçtan bir uca yıkım, yoksulluk, ölüm saçmak delilere yaraşır ancak. Doğu'yla Batı, aralarındaki düşmanlığa bir son verseler, bütün bilimsel olanaklarını kendi mutluluklarına, budalaca
davranışlarından türeyen korkulardan apayrı bir yaşama biçimine adayabilirler. Kötülük denen şey insanın yüreğinde yatar
çünkü. Ortaya çıkarılmış olan sayısız yılgı aracı, kendi kötülük
tutkularımızın dışımızda dinelen anıtlarıdır, insanca dünya dışında hiçbir şey, ortadaki düşmanlıkların nedeni olamaz. Bütün
kötülük insanın kafasından doğmaktadır, çıkar yol da insan kafasının aydınlatılmasında aranmalıdır.
Birçok ülkeler, şu ya da bu çağda, bir dünya hükümetince suç sayılabilecek davranışlarda bulunmuşlar,
bu bakımdan en suçlu sayılabilecekler özgürlük hayranı geçinen kimselerce alkışlanmışlardır. Tarihte bunun en açık örneği,
Byron, Heine gibi adamların Napolyon'a duydukları hayranlıktır. Bir Dünya Hükümeti gerçekleştirilmeden önce, insanlara
modern toptan öldürüm silahlarının bulunduğu bir dünyada
uluslararası karmaşanın artık süremeyeceğini göstermek, kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu çetin bir görevdir, güçlü hükümetlerin birbirlerini yemeleriyle daha da kolaylaşacak değildir.