İnsanlığın Son Çerçevesi Gönderileri
İnsanlığın Son Çerçevesi kitaplarını, İnsanlığın Son Çerçevesi sözleri ve alıntılarını, İnsanlığın Son Çerçevesi yazarlarını, İnsanlığın Son Çerçevesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hegel / Diyalektik
diyalektik dùnyada her şeyin kendi içinde zıddını taşıdığı ve bu zıdların çarpışarak yeni sentezler, oluşlar meydana getirdiği gerçeğidir
ve bu zıtlar sürekli hareket (oluş) halindedirler.
Sayfa 121 - Kervan kitapçılıkKitabı okudu
Küçük burjuva, 17 nci ve 18 inci yüzyıllarda masum günlerini yaşarken, kendisine çok güçlü destekler ve yardımcılar buldu. İngiliz düşünürü John Locke da
bunların arasındadır. Bu düşünür özgürlüğü öylesine savu-nuyor ve bunun topluma yararlı olacağına öylesine inanıyordu ki, müşavirliğini yaptığı İngiliz Başvekili Shaftesbury'ye şunları söylemişti: "İngiltere'yi idare etmek istiyorsan, elinde parası olanı idare etmekten vazgeç! Çünkü elinde parası olan biri, senden daha çok kendini, yani İngiltere'yi düşünür. Yoksul, hiç bir şey yapamaz; fakat varlıklı her şeyi başarabilir. İngiliz donanmasını, kalelerini savunmak için değil, tüccarlarını savunmak için kullan!.. Göreceksin, işte o zaman büyük bir İngiltere doğacaktır."
Sayfa 104 - Kervan kitapçılıkKitabı okudu
Kapitalizm
Daha baştan, Kapitalizm, doğa kanunudur demiştik. bu doğru. Doğa nasıl yağmuru, karı, güzü, baharı, kendi tabiatı içinde planlıyor ve gününü şaşırtmadan yaprak döküp, çiçek açıyorsa, Kapitalist ekonomi de toplum ihtiyaçlarına göre, kendi kendini planlar. Zaten Kapitalist toplumla Marksist toplum arasındaki başlıca farklardan biri, Kapitalist toplumun plânsız, Marksist toplumun planlı oluşudur.
Sayfa 93 - Kervan kitapçılıkKitabı okudu
Her şeyi, cinsiyet duygusuna bağlayan Fröyt ile, her şeyi üstünlük duygusuna bağlayan Adler, sonra bunların ikisini bağdaştıran Yung, gerçekten insanın temel hareketlerinden birine parmak basabildiler mi?..
Sayfa 17 - Kervan kitapçılıkKitabı okudu
Ne diyor Fihte?.. "Tanrı karşıma çıksa, ve bana (bir elimde gerçek, bir elimde gerçeği arama tutkusu var, hangisini istersin?) dese, ben, gerçeği iter, gerçeği arama tutkusuna sımsıkı yapışırdım" demiyor mu?.. Neden diyor, bakalım?.. "Mutlak gerçek" diye bir şey mi Bizim algıladığımız gerçekler, sürekli olarak yenilenmiyor mu?.. Gerçekleri arayarak bulmuyor muyuz? Gyleyse insan, "bulduğu kadar" değil, "aradığı kadar" insandır! Eğer aramasaydı, neyi bulacaktı?.. Öyleyse aramayı sürdürmek zorundayız.
Sayfa 16 - Kervan kitapçılıkKitabı okudu