Ne düşüneceğimi bilemediğim bir kitabı daha bitirdim. Müthiş bir başlangıç, sürükleyici konu ,heyecanlı ilerleyiş ama sıkıştırılmış, anlamsız bir son.. Bu tarz kitaplardaki büyük kriterim suçlunun tahmin edilememesi... Aslında sonuna doğru hala suçluların kim olduğunu anlayamamıştım. Hoş ters köşe yapabilmek için baya bir uğraş verilmişti.
Kitap başlangıcı ve ilerleyişi oldukça iyi. Korku ve gerilimi hissediyorsunuz. Karakterler iyi işlenmiş, oldukça detaylı bildiler verilip anlatılıyor. Fakat ne olduysa sonu “bitse de gitsek tadında” olmuş. Kitap bitince yarım kalmış hissediyorsunuz, sonu bu olmamalı diye düşünüyorsunuz. Çünkü havada kalan çok fazla şey oluyor.
Dedektif Lacey, Cambridge üniversitesinde artan intihar vakalarını araştırmak için gizli görevle öğrenci olarak okula gönderilir. Araştırdıkça,insanların korkularını bulup o korkular üstünden zihniyle oynanan, delirtecek noktaya gelen hezeyanların, gizlice uyuşturulan taciz edilen kadınların varlığına dair delillere ulaşır ve sonunda birilerinin elinden bu intiharların gerçekleştiğine karar verir. ( Bazı tasvirler o kadar iyi ki, kitabın içine girip olayı yaşıyorsunuz)
Sonu biraz daha iyi işlense kesinlikle güzel bir kitap olurdu ve başındaki o süreklilik devam ederdi. Okunacak bir kitap ama geriye dönüp tekrar okur muyum sanmam.