Koşmaktan yorulup azıcık şurada kıvrılmak istese mutlaka kalk oradan diyen birileri çıkıyordu.Bazen şu kadarcık kaldı diyordu eliyle çenesinden hiza alıp nadiren de olsa dertleştiklerinde,şu kadarcık!Oğluna olan sevgisini getiriyordu aklına,her veryansını umutlu bir yakarışa dönüşüyordu o zaman. Yüzme bilmeyen birinin denize atlaması gibi,ne karaya çıkabiliyorsun ne de yüzebiliyorsun, sadece çırpınıyorsun diye her derdi tasayı kendine yoruyordu.Her şey yalnızlıktan diye geçiriyordu içinden.Yürümeye başlayınca biraz açıldı.Suna'nın en sevdiği mevsim sonbahar.