Birdiler... İki oldular...
Üç ve dört ve beş ve on ve bin oldular... Sonra yüz bin
ve milyon olacaklardı.
Büyük gürültüler içinde bir sessizlik miydi? Kalabalıkta
bir yalnızlık mı yoksa? Ya da büyüyüp büyüyüp, karanlığa
düşen bir aydınlık mı? Yarattığı efsaneye, öylesine
mütevazılık örtüsü çekmiş ki, kaldırdığımızda sislerle
kaplı dünle karşılaşıyorsunuz.
"İp"e uzanmış boynunu hiç bükmeyen ve asla baş eğmeyen
bir deli fişek... Başkaları için yaşayıp, ülke
istiklalini, kendi istikbaline yeğ tutmuş tam bir "Eski
zaman Bey"i...
Öfkesi kadar gönül alma özelliği de vardır. Siyasete
bulaşmamış, kaldırdığı başını, çok fırsatlarla
karşılaşmasına rağmen "müreffeh hayat'a hiç eğmemiştir.