Isadora Duncan daha on yaşındayken -öğretmensiz, hiç ders almadan, içten gelen duyguyla- dans etmeye başlar. Sonra New York ve Londra... Bir dönem çektiği sefaletin ardından, çok geçmeden zengin kesimlerin salonlarında hayranlık toplayacaktır. Ve bu dönemin ardından da, sonu gelmez bir dizi serüven ve yolculukla birlikte başarıya ve üne koşacaktır Isadora: Paris, Almanya, Avusturya, Macaristan, Yunanistan ve Rusya...
Isadora Duncan, hiç kuşku yok ki, yüzyılımızın en etkileyici kadınlarından biridir. En sürükleyici romanların zenginliğini ve coşkusunu aşan fırtınalı yaşamı, bindiği bir Bugatti'deki o trajik ölümüyle noktalandığında, ardında klasik balenin dar kalıplarını aşıp içinden geldiği gibi dans edilmesini öğütleyen yeni bir dans tarzı bırakmıştır.
Bu kitapta, bu büyük dansçının yaşam öyküsünü bulacaksınız