İşgalden dakikalar önce, Elias göletlerle kaplı düzlüğe baktı. Bir anlığına keder ve saygı ile babasını hatırladı. Nasıl bu kadar dayanabildiğini hiç anlamamıştı, ta ki hastalanıp kamburu çıkınca gidip dinlenmesini ve ailesiyle ilgilenmesini söyledikleri o son ana kadar hayatını elinden almalarına izin verecek kadar itaatkâr nasıl olabilmişti?
Çünkü korktuğu bir şey varsa(en azından dün öyle düşünüyordu )o da, insanlık tarihi içinde sürüklenmek; hayatını yüzü ve izi olmadan, sadece bir doğum tarihiyle geçirenlerden biri olmaktı.