Isıdore

Jeremy Reed

Isıdore Quotes

You can find Isıdore quotes, Isıdore book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Hayatımın sınırlı çapı içinde sırrımı açabileceğim kimse yoktu. Yetişkinler dünyası gençlere karşı sürekli işbirliği içindeymiş, yetişkinler aralarında onlara karşı köklü bir düşmanlık geliştirilmiş gibiydi.
Sayfa 57
İnsanın "kendi"si denen şeyin tükenmez bir araştırma malzemesi olduğuna inanıyordum, kuma yazılmış karışık şifreler yüzünden karşı tarafına yürünüp geçilemeyecek bir kumsal. İnsan duyusal bir ayılmanın ürünü olan şifreli yazıyı okumak için uzun süre diz çöküp oturmak zorundadır. Deniz kuşu hematopus'un kumda bıraktığı üçgen izin üzeri, kareli kağıttaki gibi çizgiler oluşturan, birbirine uymaz işaret­lerle doluydu. İnsan başka izleri bir yana bırakıp bir ömür boyu bu kuşun izlerini araştırabilirdi.
Reklam
Hayatında bir yağmur damlasının çıplaklığı vardı; ama aynı zamanda kör edici bir algı berraklığı, başkalarının ürkmeden bakamayacakları müthiş bir kıvılcımlanma.
Sayfa 115
Yaşadığım çağla uyuşamamamın bilinci gövdemden nefrete kadar götürdü beni.
Sayfa 37
... güçlü bir rüzgârın beni şimdinin sınırlarının ötesine taşıyıp asla görmeyeceğim, yaşamayacağım bir çağa bıraktığını hissediyordum.
Sayfa 37
Zaman
Ya fazla geliyor ya da az; ya içerde, ufuklarımız son derece küçülmüş olarak yaşıyoruz ya da uzamın uçsuz bucaksızlığı içinde kendimizi yalnız hissediyoruz. Ben kendimi bir bıçağın sivri ucuna avucumu dayayıp dengelenmiş olarak yaşarmış, kuramsal ola­rak Gelecekteki Bir Kitabın Önsözü adını vermek istedi­ğim bir şeyi yazarmış gibi hissediyorum. Zamanın yaratıma oranı hep böyle görünmüş olsa gerek, her bir yapı­tın insanın ilerde varacağı, mantıksal sonucu da ölüm olan bir evrenin öndeyişi olabilmesi için belli bir evrede bir insanın bir noktaya toplanmış enerjinin eksiksizliği­nin ifadesi olan bir oran.
Reklam
Dilin düşünceye eşlik eden bir şey olduğunu, aktarımın bir aracı olmadığını öğren­miştim. Sözcüklerin kendileri çoğu kez yanıltıcıdır, bir iç diyaloğa işaret ederler -ileti dip akıntısındadır, bir akış içinde yakalanan gizli bir akıntıdır, öyle ki konuş­ma sessizliklerin evliliğini, iç uzamın boyutlarına seve­cen bir uyumu içerir. Bir insanın gerçekten içini oku­duysanız onunla sözcüklerin gereksizliğini paylaşmışsınızdır.
He­pimizin içinde uyuyan bir canavar var, canavarın bir gö­zü açık, bir gözü kapalı. Ben senin kendinde yok etmek istediğin kötülüğün kişileşmiş haliyim. Bu bıçakla seni öldürseydim, bu bir cinayet değil, intihar olurdu. Ancak yasa olaylara böyle bakmaz. Bir başkasında törensel bir biçimde kendini öldüren bir varlığı cezalandırmakta di­retir.
Anlatıyı sürdürürsek şeylerin gönderme şemasını ta­mamlayabiliriz, tıpkı bir dereden geçen ve kumlu dere kıyısında ıslak ayak izleri bırakan bir adam gibi. Ne ka­dar az olursa olsun devam etmeye yetecek bir şeyler olacaktı -bir sağ ayak izi, bir sol, açıkça belli bir sağ, daha az belli bir sol, daha sonra kaybolacaklardı. Ama şu bir­kaç koca leke halindeki ayak izi belleğe giden yolda reh­berlik edecekti. Ancak bunlardan hareketle insan haya­tını yeniden düşünebilir, yeniden düşleyebilirdi, böylece sivri uçlar bulanıklaşırdı, bir gümüş sır kalırdı geriye, tıpkı çocukluğumuzda çok erken uyandığımız, elma ağacında bir karatavuğun öttüğü ve bilincimizin tek dayanağını bu ötüşün oluşturduğu saatteki gerçekdışı ışık gibi.
Kendi kendimi ölümden çok hayata benzer bir yok olma yolunun var olduğuna inandırmaya çalışıyorum.
Sayfa 165 - Telos YayınlarıKitabı okudu
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.