Işığın Doğuşu
Barbara Ann BrennanQuotes
İfadeyi değiştirmek, etkisini değiştirmek gibi oluyor.
Şimdi gelin, sağlığımız hakkındaki o M-1 ifadelerini holografik görüşle değiştirelim.
"Senden grip kaptım," demek yerine "Bu rahatsızlık kendimi dengelemem gerektiğinin bir işareti. Bağışıklık sistemimi zayıflatıp onu virüse açık hale getirdim. Büyük olasılıkla ihtiyaçlarımı görmezden geldim. Tekrar denge sağlamak için ne yapmalıyım? Biz bu rahatsızlığı birlikte yarattık. Büyük olasılıkla senin de kendine daha iyi bakman gerekiyor!" diyebilmeliyiz.
"Bu sırtım beni mahvediyor," demek yerine, "Sırt ağrım bana kendimi aşırı zorladığımı söylüyor. Niyetlerim konusunda açık olmanın zamanı geldi. Bu net niyetlerle, sırtıma iyi bakmamı sağlayacak yeni bir ilişki kurabilirim. Kendime karşı ne kadar dürüst olursam, başkaları da o kadar dürüst olur," diyebilmeliyiz.
"Midem canımı sıkıyor," demek yerine, "Kendime yine fazla yükleniyor ve tüm gerginliği mideme yönlendiriyorum. Artık kendimi sevmenin zamanı geldi," diyebilmeliyiz.
"Kalçalarımdan nefret ediyorum, çok büyükler," demek yerine, "Nefretimi kalçalarıma yönlendiriyor ve o nefreti ayakta tutmak için kalçalarımı büyütmeye devam ediyorum," diyebilmeliyiz.
Sayfa 47
Her şey birbirine bağlı...
Organlar birlikte çalıştıklarından, belirli bir organdaki kronik işlev bozukluğu eninde sonunda diğer tüm organları etkiler. Önce diğer organlar bir organın fonksiyon kaybını telafi etmek için aşırı çalışırlar. Sonra ekstra yükü taşıyamadıkları için yetersiz işlev göstermeye başlarlar. Beden işlevselliğini holografik bir bakış açısından gören şifacı için bedenin herhangi bir bölumünde meydana gelen bir şey her zaman bedenin geri kalanıyla ilişkilidir.
Sayfa 82
Uykunun önemi...
Gelin, bir mesaj göz ardı edildiğinde neler olduğuna dair basit bir örneğe göz atalım.
Eğer bedeninize ihtiyaç duyduğu uykuyu ihtiyaç duyduğu anda vermezseniz bedeniniz aşırı çalışmaya başlar. Siz aktivitenizi devam ettirebilin diye böbreküstü bezler size ekstra enerji verir. Eğer siz bunu alışkanlık haline getirirseniz aşırı böbreküstü işlevini normal olarak kabul ettiğiniz aşırı heyecanlı bir evre deneyimlersiniz. Bu da, artık bedeninizin denge sisteminden gelen "Yorgunum ve dinlenmeye ihtiyacım var" mesajını anlayamayacağınız anlamına gelir. Eğer aşırı çalışmayı sürdürürseniz böbreküstü bezleriniz tükenir ve siz "tükenmişlik" sendromu yaşarsınız. Tükenmişlik sendromunda olan şey, pek çok terapistin de bildiği gibi, enerjinizin büyük bir bölümünü kaybetmenizdir. Ve o enerjiyi kolay kolay geri alamazsınız. Bir enerji patlaması bile yaşasanız uzun sürmez ve dinlenmek zorunda kalırsınız. Bazen normal çalışma programına dönmesi üç ay sürer. Yalnızca bedeninizin metabolizma süreçlerindeki normal enerji kaynaklarınızı tüketmekle kalmaz, aynı zamanda böbreküstü bezlerinden gelen rezervleri de tüketirsiniz.
Sayfa 51
İyiki almışım dediğim rehber kitaplardan biri daha.
Hastalıklar, benliğimizin çekirdeğindeki o parçayı görmezden gelerek ortaya çıkar. Biz bağımızı kopardıkça gerçekte kim olduğumuzu unutur ve bu unutkanlığımıza,altbenliğimize, maskemize ve savunma sistemimize bağlı yaşamlar sürdürürüz. İyileşmek, gerçekte kim olduğumuzu hatırlamaktır. Ruhumuzun bağı kestiğimiz alanlarında çekirdeğimizle yeniden bağlantı kurmak ve ona uygun yaşamaktır.
Sayfa 13
Sebepler sonuçları yaratıyor işte...
Eğer bacaklarınız güçsüzse hayatınızın diğer alanlarında kendiniz için dimdik duramadığınızın farkına varabilirsiniz. Çoğu zaman bacak sorunları olan kişiler kendilerini savunamazlar. Ya da diğer vakalarda, kendi gelirini kazanmayan kişilerin. Bazen tek ihtiyaçları bir başkasının onlarla ilgilenmesidir ve istemenin tek yolu budur. Asıl ihtiyaç veya özlem giderildiğinde, iyileşme süreci hızlanır.
Eğer gıdaları sindirmekte zorlanıyorsanız hayatınızda sizi besleme amacıyla gelen başka neleri özümsemekte güçlük çekiyorsunuz?
Tiroit sorunlarınız varsa yaşamınızdaki enerjiyi düzenlemek konusunda nasılsınız? (Tiroit bedendeki enerji metabolizmasını düzenler.)
Sayfa 54
Her ne yapabilir ya da hayal edebilirsen, başla.
Cesaretin içinde deha güç ve sihir vardır.
Sayfa 127