İslam Akidesinin Esasları

İmam Gazali

İslam Akidesinin Esasları Hakkında

İslam Akidesinin Esasları konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
2 Kişi
4
Okunma
Beğeni
283
Görüntülenme

Hakkında

Her şeyi eşsiz bir şekilde yaratan, her şeyin sonunda kendisine döndürüldüğü, istediği her şeyi yapan, yüce arşın ve şiddetli azabın sahibi Allah’a hamd olsun. O ki kulları arasından seçkin olanları doğru ve düzgün olan yola iletir. Yine bu kullarına hidayet nimetini verdikten sonra onların imanlarını şüphe ve tereddütten uzak tutarak da nimet vermiştir. Yine bu kullarını Allah rasulu Muhammed’in (sav) yoluna iletir ve onun ashabının izinden gitmeyi nasip eder. Ancak can kulağı ile dinleyenlerin anlayabileceği, zatında ve fiillerinde bulunan en güzel sıfatları bu kullarına öğretir. Onlara tek olduğunu ve hiçbir ortağının olmadığını idrak ettirmiştir. Allah hiçbir benzeri olmayandır. Hiçbir varlığa muhtaç değildir. Ama bütün varlıklar kendisine muhtaçtır. Zatında, fiillerinde, isimlerinde ve sıfatlarında hiç bir ortağı olmayan eşsizdır. Dengı,veziri, ihtiyacdan dolayı dostu olmayandır. Allahtan önce hiçbir şey yoktur. Allahtan sonra da hiçbir şey yoktur. Allah hep Bakidir, her şeyin sorumluluğunu üstlenmiştir ve daimdir. Yüce sıfatları hep vardır, sonradan oluşmayan ve gelecekte zail olmayandır. Her şey yok olur ancak Allah’ın bakidir.
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 5 dk.Sayfa Sayısı: 144Yayınevi: İtisam Yayınları
ISBN: 9786258003062Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

İmam Gazali
İmam GazaliYazar · 302 kitap
Gazzâlî (Farsça: الغزّالی) (d. 1058, Tus - ö. 18 Aralık 1111, Tus), Büyük Selçuklu Devleti devrinin İslam âlimi, filozofu, mutasavvıfı ve müderrisi. Fars asıllı olduğu sanılan Gazzâlî'nin lakapları Hüccetü’l-İslâm ve Zeynüddîn'dir. Genel olarak Gazzâlî ve İmam-ı Gazzâlî isimleriyle tanınmaktadır. Gazzâlî Hicri 450 (Miladi 1058) yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlk öğrenimini Tus'ta Ahmed bin Muhammed er-Razikânî’den almış, daha sonra Cürcân şehrine giderek Ebû Nasr el-İsmailî’den eğitim görmüş daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi’nde öğrenim görmüş, itikadî düşünce olarak Ebü'l Hasan Eş'arî’den ve ameli görüş olarak ise Şafiî'den etkilenmiştir. Hocası İmam-ı Harameyn lakaplı Abdülmelik el-Cüveynî 1085 yılında ölünce Nişabur’dan Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri Nizamülmülk’ün yanına gider. Nizamülmülk'ün huzurunda olan bir toplantıda verdiği cevaplarla diğer bilginlerden üstünlüğünü kanıtlayarak 1091 yılında Bağdat’taki Nizamiye Medresesi'nin baş müderrisliğine tayin edilir. Burada bilgisi ve edindiği öğrenci topluluğuyla kısa sürede ün ve saygınlık kazandı. Tasavvuf'a yöneldi ve Ebû Alî Farmedî'nin tesiriyle bu alanda yoğunlaştı. Bu ilgi ve hac arzusuyla medresedeki vazifesini bırakarak 1095 yılında Bağdat'tan ayrıldı ve Şam'a gitti. Şam da iki yıl kaldıktan sonra 1097 yılında hacca gitti. Hac sonrası Şam'a döndü ve buradan Bağdat yoluyla Tus'a geçti. Şam ve Tus'ta bulunduğu sürede uzlet yaşamı sürdü ve tasavvuf alanında ilerledi. Bağdat'tan ayrılışından on bir yıl sonra 1106 yılında Nizamülmülk’ün oğlu Fahrülmülk'ün ricası üzerine Nişabur Nizamiye Medresesinde tekrar eğitim vermeye başladı. Buradan kısa süre sonra Tus'a dönerek yaptırdığı tekkede müritleriyle birlikte sufi yaşamı sürdü. Gazzâlî 1111 (Hicri 505) yılında doğum yeri olan İran'ın Tus şehrinde öldü. Gazzâlî’nin yaşadığı dönemde İslam âleminde siyasî ve fikrî büyük bir karmaşa hakimdi. Bağdat’ta Abbasi halifelerinin gücü zayıflamasına karşın Büyük Selçuklu Devleti’nin sınırları genişliyor ve nüfuzu artıyordu. Melikşah’ın veziri Nizamülmülk savaş meydanlarında zaferler kazanıyor, ilim meclisleri denilen tartışma ortamlarını ve medreseleri açıyordu. Bu dönemde Mısır tahtında Şiî-Fâtımî hanedanı vardı. Avrupa’da ise Endülüs Emevi Devleti gerilemekte idi. İlk Haçlı Seferi de Gazzâlî döneminde yapılmış, Gazzâlî 40 yaşında iken Antakya haçlılarca kuşatılmış bir yıl sonra da Kudüs ele geçirilmiştir. Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam da Gazzâlî ile aynı çağda yaşayan tanınmış kişilerdir. İslam âlemindeki bu karışıklığı fikrî bir çöküntü tamamlıyordu. Gazzâlî'nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikrî akımları araştırmasına neden oldu. Yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısıma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını gördü. Bunlar; felsefeciler, kelâmcılar, sûfiler, bâtınîlerdi. Hepsinin görüşlerini inceleyerek; kelâm, felsefe ve Bâtınîlik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla tenkit etti ve sûfilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aradı.