Yontulmuş canlı insanların totem olarak edinildiği bir cağda yaşıyoruz. Aynı şekilde yontulmuş fikirlerin, ideolojilerin, tavırların putlaştırılmış olarak zihinler, akıllar ve gönüller üzerinde egemenlik kurduğu bir sürecin içinden geçmekteyiz.
Din, canı korumayı amaçlar. Yani insanların can güvenliğini sağlamak dinin temel amacıdır. Ancak bugun doğrudan doğruya din nedeniyle can güvenliği tehlikeye düşen yığınlar bulunmaktadır.
Biz Müslümanlar her emir ve yasağın ahiret için olduğunu zannettik. Halbuki her emir ve yasak dünya içindir. Emredilen şeyler insana yararlı ve yasaklanan şeyler de insan için zararlıdır.
En başta şunu ifade edelim ki, Hz Muhammed Hakk'ın elçisiydi, Atatürk halkın önderi!
...
Evet,gerçek şu ki ikisi de seçilmişti. Birini Hak seçmişti diğerini halk ve tarih!
...
Biri müşriklerin ve şirkin işgali altinda olan vatanı Mekke'yi kurtardı, diğeri düşmanın çizmesi altında inleyen Anadolu'yu...
...
Biri şirke karşı, "Allah'tan başka ilah yoktur!" Diye haykırırken digeri düşman esaretine karşı, "Özgürlük benim karakterimdir!" diye bağırdı.
Biri şirke karşı Bedir'de, Uhud'da, Hendek'te savaştı, diğeri emparyalizme karşı Sakarya'da, Dumlupınar'da, Kocatepe'de çarpıştı...
...
Biri Hakk'ın buyruğuyla Kur'an'ı tebliğ etti, diğeri onu Türkçeye çevirtip, yorumlatıp halkına sundu.
...