İslam Devletlerinde Türk Naibeleri ve Kadın Hükümdarlar

Bahriye Üçok

İslam Devletlerinde Türk Naibeleri ve Kadın Hükümdarlar Posts

You can find İslam Devletlerinde Türk Naibeleri ve Kadın Hükümdarlar books, İslam Devletlerinde Türk Naibeleri ve Kadın Hükümdarlar quotes and quotes, İslam Devletlerinde Türk Naibeleri ve Kadın Hükümdarlar authors, İslam Devletlerinde Türk Naibeleri ve Kadın Hükümdarlar reviews and reviews on 1000Kitap.
Padişah Hatun
Ben her ne kadar şarap içmeye tövbe ettiysem de ey servi boylu sen de şarap vermeye tövbe etmedin ya!
Sayfa 147 - Bilge Kültür Sanat
Padişah Hatun
Senin elinden gizlice bana ulaşan elmadan ebedî hayatın kokusunu duyuyorum. Senin elin ve avcundan bana dostluk hâtırası geldiği için duyduğum sevinçten gönlüm nar gibi açılır.
Sayfa 145 - Bilge Kültür Sanat
Reklam
Dejavu
Keyhatu'nun malî işlerdeki beceriksizliğine politik kabiliyetsizliği de katıldı; bu yüzden düşmanları çoğaldı.
Sayfa 138 - Bilge Kültür Sanat
Sultan Raziyye
Onun yüzünü görmediğim halde, göz bebeği gibi, ona gözümün içinde yer verdim.
Sayfa 75 - Bilge Kültür Sanat
Sultan Raziyye
Bizim başımıza her ne gelirse hep bizdendir, biçare gönlün ne suçu var?
Sayfa 74 - Bilge Kültür Sanat
İlim, fıkıh, edebiyat gibi düşünsel alanlarda birçok başarılar sağlamış olan Müslüman kadınlar, fiilen siyaset sahnesinde rol almaktan geri kalmamışlardır. Burada siyaset sahnesinde rol alma dediğimiz zaman kastettiğimiz manâ, kadınların büyük devlet memuru, vali, nâibe ve nihayet hükümdar olmalarıdır. Yoksa doğrudan doğruya bizim tarihimizde gördüğümüz Hürrem, Kösem veya Turhan Sultanlar gibi, İran'da İlhanlı İmparatorluğu'nda Ebu Said Bahadır'ın karısı Bağdat Hatun gibi perde arkasından devleti idare etmiş olan kadınlardan burada bahsedecek değiliz.
Sayfa 31 - Bilge Kültür Sanat
Reklam
Ben ağzında hoş nağmeler yapan bir bülbüle malikim, bana nispetle diğer şiir söyleyenlerin ağızlarında karga vardır.
Raziye Sultan
"Bizim başımıza her ne gelirse hep bizdendir, biçare gönlün ne suçu var? O zavallı da bizim sebepsiz gamı­mızdan ölmüştür."
İlk Müslüman Türk hükümdar Raziye Hatun
Semsüddîn îltutmuş’un hükümdarlık için en iktidarlı olan oğlu Nâsirüddîn Mahmud, Bengal valisi iken, ölmüştü. Diğer oğullarından hiçbirisi kızı Raziyye Hatun gibi akıllı değildi. Âdil, halkı seven ve hükümdarca tavırlara sahip bulun­duğunu sezdiği kızı Raziyye’yi, iltutmuş 1232’de Gvalyor kale­sini alıp Delhi’ye döndüğü zaman, vezir ve emirlerinden birka­çını çağırtarak saltanat tahtı için veliahd tâyin ettiğini haber verdi. Bu iş için bir kararname hazırlamasını da Tac ül-Mülk Mahmud'a emretti. Boylece, bizim bildiğimiz, müslüman ka­dın hükümdarlardan yalnız Sultan Raziyye, tahta çıkmanın üç yolundan “ Ahid” , yâni başta bulunan hükümdarın önceden tâ­yini yoluyla hükümdarlığa aday gösterilmiştir. Bu kararname hazırlanırken, sultanla teması olan, bazı nüfuzlu devlet memurları ondan, rüşde ermiş oğulları du­rurken, kızı Raziye’yi Müslüman Hind Sultanlığı'nın başına veliahd yapmaktaki sebebin ne olduğunu sordular. Hükümdarın bu husustaki kararının ve hazırlatmakta olduğu kararnamenin kendilerine pek uygun görünmediğini açıkladılar. Sultan İltutmuş onlara, oğullarının içki ve gençlik eğlenceleriyle vakit geçirdiklerini, bunların hiçbirinin memleket işlerini idare edemiyeceklerini, ama ileride, Raziyye hükümdar olunca, onu veliahd tâyinindeki isabetin iyice anlaşılacağını söyledi.
İslâmiyetten önce kadının bazı durumlarda, bilhassa İkti­sadî bakımdan sahip olduğu şahsiyet ise, İslâm’dan sonra büs­bütün genişletilerek geliştirilmiştir, Böylece İslâm’ın yükselme devirlerinde görülen üstün kültür hayatında kadın da kendine düşen yeri rahatça ve kolaylıkla doldurmuş, Müslüman büyük edip, fakîh, âlim, şâir erkeklerin yanında,
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.