İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru

Hilmi Ziya Ülken

İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru Sözleri ve Alıntıları

İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru sözleri ve alıntılarını, İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru kitap alıntılarını, İslam Felsefesi Eski Yunan’dan Çağdaş Düşünceye Doğru en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üç türlü kötülük vardır: 1) Fiziksel kötülük ki, İbni Sina ona eksiklik diyor: Mesela olayların yetkinliğe ulaşamamaları gibi. 2) Psikolojik kötülük ki keder, elem şeklinde görünür. 3) Metafizik kötülük ki, ona günah diyor.
Sayfa 123
...aklın ilkeleri kesin hiçbir şey ifade etmiyor. Duyularla elde edilen algı ve uyanıklıkta doğru sandığındaki her şey ancak içinde bulunduğumuz hale göre doğrudur. Fakat başka bir halin meydana gelmeyeceğinden emin miyiz? Mesela uykunun uyanıklığa nispeti uyanıklığın başka bir aleme nispetiyle aynıdır. Doğru olduğunu saydığımız uyanıklık hali aslında bir rüyadan farksız olabilir.
Sayfa 141
Reklam
İnsan varlıkların en şereflisi olduğu için, insan nefsinin hayvani nefsin amacı olmaması ve onu aşması gerekir. Bundan dolayı da insan nefsinin amacı beden tatları ve onun benzerleri olamaz.
Sayfa 100
Kötülük Problemine güzel bir bakış
İbn Meymûn, kutsal kitaptan şu cümleyi alıyor: ‘ Işığı ve karanlığı yaratan ben kötülüğü de yarattım. Çünkü, karanlık ve kötülük eksiktir. Kötülük ancak “bir şeye göre kötülük” tür ve daima kötülük herhangi bir şeyin bulunmayışı haline nispetle kötülüktür. Ölüm hayata nispetle, hastalık sağlığa nispetle kötülüktür. Allah’ın hakiki etkisi iyiliktir, çünkü o varlıktır. Âlem ve ondaki bütün varlıklar yokluktan varlığa geçtikleri için, onlar eksiklik ve yoksulluk ile doludur. Öyle ise alemde iyilikten çok kötülükler vardır.
Sayfa 205
“Bilgilerin ve sanatların erdemi üç nedenden olur: Konunun şerefi ile, kanıtın kuvveti ile, şimdi ve ileride sağlayacağı fayda ile. Belirli bir bilimi herhangi bir nedene dayanmadan üstün sayan kimsenin doğasında eksiklik vardır.
Sayfa 86
Bilginin bilgisi, akla aittir. Mesela güneşi küçük bir disk gibi gördüğümüz ve yalnız aklımız onun gerçek büyüklüğünü anladığı gibi, şeyleri de önce duyumla eksik olarak kavrar, sonra bu bilgiyi akılla tamamlarız. Zaman hakkında anlayışımız da böyledir. Zaman duyulara ait değil, akılla bilinir.
Sayfa 243
Reklam
23 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.