İslam Felsefesi Tarihi

Macit Fahri

En Beğenilen İslam Felsefesi Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen İslam Felsefesi Tarihi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İslam Felsefesi Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu hikmetin aslı dünyaya bağlı nefse bedenin çirkin zevklerinden vazgeçmesi ve bakışını güzelliğin ve göz kamaştıran parlaklığı onu görmesine engel olan ışığın nihaî kaynağına çevirmesi için bir çağrıdır; şöyle ki, onun "güzelliği, güzelliğini örten perde olmuştur ve ancak batarken tam olarak görülebilen güneş gibi" bu azametle parlarken ancak donuk bir suretle idrakedilebilir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Mu’tezililer zati ve fiili sıfatlar arasında bir ayrım yaptılar. Ezeli sıfatlar anlayışını reddetmeleriyle uygunluk içinde bir çoğu, Allah’dan ayrı olmaları şartıyla bu sıfatların ezeliliğini içine alacak dereceye varan semantik bir itirafta bulundular. Hayat, kudret ve ilim gibi zati sıfatlar öyle sıfatlardır ki, Allah’ın bunların zıtlarıyla tavsif edilemeyeceğini ileri sürdüler. Şöyle ki, hayy (diri), kadir ve alim olan Allah için ölü, aciz ve cahil demek caiz değildir. Sevgi, irade, cömertlik, rahmet, kelam, adalet ve yaratma gibi fiili sıfatlar ise Allah hakkında tasdik ya da inkar edilebilirler. Objeleri ile muayyen bir irtibat içinde olan ikinci gruptaki sıfatlar bizim Allah anlayışımız için elzem değildirler, ne de, birinci gruptaki sıfatlar gibi, ezeli olarak Allah’a aittirler fakat sadece ârizi ya da hadistirler. ?
Sayfa 85
Reklam
Eş’ariye göre, Ebu’l Huzeyl ve tarafları, insandan neşet eden fiillerin; keyfiyetini bildiği fiiller ve keyfiyetini bilmedikleri olmak üzere iki bölüme ayrılabileceğine inanıyorlardı. Okun uçması ya da iki katı nesnenin çarpışmasının yol açtığı ses, birinciye; haz, açlık, bilgi, koku vb. de, ikinciye birer örnektir. O, insanın keyfiyetini bildiği fiillerin haklı olarak yaratıcısı olduğunu söylerken, onun müşahade edemeyeceği fiillerin Allah’a atfedilmesi gerektiğini savunuyordu.
Sayfa 73
İlk yaratılan şey varlıktır.
Liber de Causis Varlığı Akılla Bir arasında yerleştirir, “ilk yaratılan şey Varlıktır, çünkü o his, Nefs ve aklın üstündedir.” Bu sebeple en şümullü yaratık olan Varlık (vücûd), kendisinden doğrudan sadır olduğu Bir’e yakınlığından dolayı da en yüksek ve en tam varlıktır.
Sayfa 51
Yanlışlıkla Aristo’ya nispet edilen Theologia
İslam’ın felsefesi düşüncesi üzerinde en kat’i tesiri olan Grek eseri, zannedilebileceği gibi Aristo’nun nazari düşünce sahasındaki en büyük eseri, yani gördüğümüz üzere, dokuzuncu asrın ortaları gibi oldukça erken bir devrede Arapça’ya geçme imkanı bulmuş olan Metaphysica’sı değildi. Dahası, yanlışlıkla Aristo’ya nispet edilen ve Grek yazarı bilinmeyen Thelogia idi.
Sayfa 43
Kesin olan şu ki, ilmi ve felsefi eserlerin tercüme edilmesi işi ciddi bir şekilde Abbasiler dönemine, ve özellikle “fıkıh sahasında mütehassıs, felsefe ve astronomiye düşkün” olduğu söylenen el-Mansur’un saltanatına kadar başlamadı.
Sayfa 30
Reklam
Kindî, Kur’ân’daki “Yıldızlar ve ağaçlar secde ederler.” ayetini yorumlarken bu “üstün varlıklar”ın hayat ve akıl sahibi olmaları gerektiğini söyler. Çünkü alemdeki olma ve bozulmanın yakın illetleri olarak bu semavi cisimler, Allah tarafından yoktan yaratılan her canlı varlıklara, onlara uygun olan “canlı cisim sureti” verirler. ?
Sayfa 108
Nazzam, sırasıyla Allah’ın bir nesnenin yaratılmasına yahut meydana gelmesini istemesinin, onu yaratması yahut meydana getirmesi; O’nun bir insanın bir şey yapmasını istemesinin ona bu yolda emretmesi; ve O’nun gelecekte bazı hadiselerin olmasını istemesinin, onların gelecekteki hadiseler olduğunu bilmesi demek olduğunu öne sürmüştür.
Sayfa 86
Mu’tezile, Allah’ın akla aykırı bir şey emredemeyeceğini yahut yarattıklarının iyiliğini hiç düşünmeksizin bir şey yapamayacağını ileri sürmüştür; zira bu, bir ölçüde O’nun adalet ve hikmetin tehlikeye sokacaktır. Muhddislerin tersine, bu ahlaki rasyonelistler, sırf O Allah olduğu için, bütün adalet ve doğruluk hükümlerini çiğneyebilen suçsuzu cezalandırabilen ve imkansızı talep edebilen Kadir-i Mutlak bir ilahlık anlayışına razı olamazlardı. Dünyada insanın serbestçe hareket etmeye kadir olduğuna inanmaları bununka alakalıydı.
Sayfa 73
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.