Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Felsefesi Tarihi

Macit Fahri

İslam Felsefesi Tarihi Gönderileri

İslam Felsefesi Tarihi kitaplarını, İslam Felsefesi Tarihi sözleri ve alıntılarını, İslam Felsefesi Tarihi yazarlarını, İslam Felsefesi Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Farabiye göre, Aristo, yalnızca insanla diğer hayvanların ortak oldukları tabii (fizik) proseslerin ya da fonksiyonların insanın mahiyetinden sayılamayacağını ve aklın onun farklı kılan ayırıcı prensip olduğunu; aklın insanın mahiyetine ait olan nefesle aynı kapasitede, nefsin diğer kuvvetleriyle birlikte gaye ilkesi olarak bir arada bulunduğunu belirtir. Ancak, insanın kemalini (yahut entelechia) gösteren akıl sadece nesnelerin kavranılır (makul) suretlerini kazanan aklın ameliyesine tabii olan nefsin bir kuvvetidir. Sonuncu seviyede akıl fiil haline gelmiştir ve bütün önceki merhalelerin (organizmanın tabii hayatı ve onun diğer tabii fonksiyonları) kendisine hizmet ettiği son kemal mertebesine ulaşmıştır.
Sayfa 139
Matematikle Kindî, sayı, harmoni (te’lif), geometri ve astronomi ilimlerini kasteder; bunların başı sayı ilmi yani aritmetiktir, çünkü, eğer sayı olmasaydı hiçbir şey olmazdı.
Sayfa 118
Reklam
Kindî, Kur’ân’daki “Yıldızlar ve ağaçlar secde ederler.” ayetini yorumlarken bu “üstün varlıklar”ın hayat ve akıl sahibi olmaları gerektiğini söyler. Çünkü alemdeki olma ve bozulmanın yakın illetleri olarak bu semavi cisimler, Allah tarafından yoktan yaratılan her canlı varlıklara, onlara uygun olan “canlı cisim sureti” verirler. ?
Sayfa 108
Kindî
Her şeyin bir sebebi olarak ilk Varlık’ın her şeyden üstün olması ve herhangi bir yaratıkla benzerlik ve ortaklığının olmaması gerekir. Özellikle onun birlikte ittisaf etmesi, yani her türlü çokluk, terkib ve başka bit şeyle yakınlıktan hâlî olması icab eder. Yine onun basit olması, madde ve suretinin olmaması ve Aristo’nun dört hareket şeklinden uzak olması gerekir. Nefsin muayyen bir hareketine ve onun bütün küllilerine ihtiva etme kabiliyetine, tekabül eden belirli bir çokluğu tazammun eden bilgi ilk Varlıkla aynı olamaz; bu yüzden O’nun ne Nefs ne de Akıl olması mümkündür.
Sayfa 104
Zamanın bilfiil sonsuz olamayacağı
Devamı bakımından zamanın sonsuz olduğunu varsayalım; o takdirde zamanın her bir halkasından önce başka bir halka bulunacak ve sonsuza kadar böyle sürecektir; bu şekilde biz asla ilk halkaya ulaşamayız. Ve eğer bir zaman sayısının kendisinden başlayabileceği ilk halkaya ulaşamazsak, içinde bulunduğumuz bugün gibi, kendisinde zaman silsilesinin sona erdiği muayyen bir halka olmayacaktır, zira sonsuz silsilenin geçilmesi imkansızdır. Aynı şekilde zamanın sonsuzluğu varsayımına binaen geleceğe doğru uzanan zaman silsilesini geçmek zamanın son halkasına ulaşmak da imkansız olacaktır. Lakin biz, muayyen herhangi bir vakitte -mesela, "bugün"de- fiilen zaman silsilesini geçmiş bulunuyoruz, bu sebeple de onun sonsuz olması imkansızdır. Ve eğer biz şimdiki zamana birbiri ardınca sonlu halkalar eklemeye devam edersek, sonsuz bir zaman değil, sonlu muayyen bir süreye ulaşırız. Bu yüzden, hem başlangıcı hem de sonu itibariyle zaman silsilesi fiilen sınırlandırılabilir ve bundan dolayı da sonlu ve sınırlıdır.
Sayfa 102
Kindî matematik (riyazî) metodun münhasıran gayrı maddî varlıklar sahasına, yani metafiziğe uygulanabileceğini sarahatle ifade eder.
Sayfa 99
Reklam
Maddeyle bitişebildikleri halde gayri maddi olarak tasvif edilen bir varlık sınıfına da imkan tanınır, fakat bu münasebetle verdiği tek örnek Nefs’tir. (Kindî)
Sayfa 99
Kindî
Nereden gelirse gelsin hakikati benimsememiz, kabul etmemiz gerekir. Çünkü “hakikati arayan için hakikatin kendisinden daha değerli bir şey yoktur.” Ve kendisini hakikate vakfetmiş olan bizlerin eskilerin görüşlerini seve seve mümkün mertebe açıkça “kendi lisanımızın ve zamanımızın normlarına göre”, onlara gerekli ilaveler yapmak suretiyle ortaya çıkarması icap eder. Sahte hakikat araştırıcıların yanlış anlaşılmaya ve uzak oldukları halde sadece şahsi menfaat ve ihtirasları için istismar ettikleri din adına felsefe öğrenmeyi reddetmelerine yol açacak uzun tartışmalardan sakınmamız gerekir. Kim hakikati araştırmaya küfür diyerek ret ederse kendisi kafirdir, çünkü hakikati bilmek rububiyeti bilmektir, vahdaniyeti bilmektir; fazileti, ona ulaşmanın yolunu ve zıtlarından korunmayı bilmektir. Bu da diyordu Kindî tamamen Allahın sadık elçilerinin getirmiş olduğu şeydir.
Sayfa 98
52 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.