Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler

Servet Armağan

İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler Gönderileri

İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler kitaplarını, İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler sözleri ve alıntılarını, İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler yazarlarını, İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
312 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Aradığımı bulduğum bir kitap değil
İslam hukukunu öğrenmek istemiştim, yazar modern hukuk hayranı çıktı, kimi güzel ve yararlı bilgiler vardı ama kalemi tatsız, ayrıntılı ve derinlikli yazılmamış, kitabın sonunada 40 Sayfa batının insan hakları avrupanın insan hakları metinlerini koyduğu yetmemiş gibi bide bu konuların bağlandığı Ab konsey’inin komisyonlarının seçim ve çalışma sistemlerine kadar bir yığın ıvır zıvır gereksiz ve alakasız kanun maddesiyle beynimi iğfal etti. Kitap hakkındaki intibamı iyice bozdu. Hakkında biraz daha iyi malumat sahibi olsaydım bu kitabı almazdım
İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler
İslam Hukukunda Temel Hak ve HürriyetlerServet Armağan · Dinayet İşleri Başkanlığı yayınları · 201611 okunma
Zekat, toplum ve özellikle yoksul kimseler için önemli ve genel bir sosyal güvenlik müessesi olduğu kadar, devlet içinde en az bu derece önem taşır. Zekat verilmezse devlet gerekli tedbirleri alır.
Sayfa 199 - DİB Yayınları
Reklam
İslam hukuku grev hakkını kabul etmediği için, sendikaların grev tatbikatı sebebiyle huzursuzluk kaynağı teşkil etmeleri zaten mümkün değildir
Sayfa 188 - DİB Yayınları
Fakat İslam bütün servet ve gelir kaynaklarının hükümetin elinde bulunmasını, tek başına bütün sanayi ve ticari tesislere el koyup kendi inhisarı altında bulundurmasını kabul etmez. Ayrıca halkın elinde bulunan bütün araziyi devletleştirmesini de caiz ve meşru saymaz.
Sayfa 182 - DİB Yayınları
... Çünkü, aslolan fertlerin mülkiyet hakkına sahip olmasıdır. Bir diğer deyişle, "mülkiyet fıtridir". Malı sevmek ve ona sahip olmak temayülü insanın fıtratındandır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır: "Malı pek çok seviyorsunuz" (Fecr, 89/20)
Sayfa 175 - DİB Yayınları
... Modern hukukta bu fiil, "hakaret" veya "sövme" cürmü olarak kabul ve tanzim edilmişken, İslam hukuku, iffete iftirayı, hakaret ve sövmeden ayrı, müstakil bir suç olarak düzenlemiştir. Bu da gereklidir.
Sayfa 174 - DİB Yayınları
Reklam
... Evlilik müessesesini kabul ve sağlam bir şekilde tanzim etmedikçe ve onu iç ve dış tehlikelere karşı korunmadıkça, aileyi toplumun temelini kabul etmenin ve anayasada ifade etmenin pratik faydası yok denecek kadar azdır: Aile müessesinin kurulabilmesi için ilk basamak evlenmektir.
Sayfa 171 - DİB Yayınları
Yalan yayın had cezasına tabi değildir, ama taziren cezalandırılmasına bir engel yoktur.
Sayfa 163 - DİB Yayınları
a) İmam Malik, Hanbelilerin bir çoğu ve bazı Şafiiler, bid'atlar için propaganda yapanlara ölüm cezası verilmesi görüşündedir. Dikkat edilecek nokta, burada cezalandırmanın gayesi, yeryüzünde fesada mani olmaktır. b) Ebû Hanife'ye göre, bid'atlar için propaganda yapan silahlı olmadığı müddetçe öldürülmez; ancak şerrine mani olmak için taziren cezalandırılır. Fakat silahlı olunca öldürülmeleri gerekir.
Sayfa 156 - DİB Yayınları
Faydalı bir çözüm getirmeyen; doğruyu, iyiyi, faydalıyı belirtmeyen; kötülükten uzaklaşma yollarını göstermeyen fikirlerin açıklanmasında fayda yoktur.
Sayfa 151 - DİB Yayınları
Reklam
Gerek laik hukukta, gerek İslam hukukunda insanların hangi hususlarda fikir beyan edecekleri belirtilmemiştir ve belirtilemez. Çünkü böyle bir tespit imkansız olduğu gibi, ona hudutlar getireceği için mahzurludur da.
Sayfa 148 - DİB Yayınları
Fikir açıklamanın bir hürriyet olmaktan çok bir vazife olarak kabul edilmesi, İslam hukukunun bu hürriyete verdiği ehemmiyetin bir delili olarak kabul edilebilir.
Sayfa 139 - DİB Yayınları
Kur'an aynı zamanda, aklı geriye itip, düşünmeyi bir kenara atıp başkalarını şuursuzca taklit etmeyi, evham ve hurafelere inanmayı, akıl ve mantık ölçülerine vurmadan eski adet ve ananelere sarılmayı ayıp karşılar. Ve bu şekilde olan kimseleri hayvan gibi, hatta hayvandan da aşağı kabul eder. Zira hayvanlar düşünmeden, akli muhakeme yapmadan hareket ederler ve yaptıklarına, söylediklerine akıllarını hakim kılmazlar. İnsanla hayvanı birbirinden ayıran yegane özellik, düşünme hassasıdır. Eğer insanoğlu da aklını ilga ve düşüncesini tatil edecek olursa, hayvanla hiçbir farkı kalmaz. Artık o, hayvandan da aşağı mahluktur. Bunu ifade eden pek çok ayet vardır.
Sayfa 136 - DİB Yayınları
-Akıl En Mühim Esastır-
Allah, sahibini hak ve sevaba götürmesi gayesi ile yarattığı aklı, doğru bir şekilde kullanması için, insanları teşvik etmiştir. Kur'an-ı Kerim'de "akıllanırlar", "düşünürler", "bilirler", "tedbirli davranırlar", "iyice öğrenirler" gibi düşünceyi teşvik edici birçok ayet buluruz. Bu ayetler, insanı fikir, görüş ve bilgi sahibi olması için düşünmeye sevketmekte, davet etmektedir."
Sayfa 135 - DİB Yayınları
Orta Çağ'da, fikirlerinden dolayı ceza görenler mevcut ve serbestçe fikri faaliyette bulunanlar cezalandırılırken; İslam devletlerinde, devlet başkanlarının icraatlarına bile itirazlar görülmekte ve bunlar, fikir açıklama hürriyetinin sınırı içinde kabul edilmekteydi.
Sayfa 134 - DİB Yayınları
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.