İnanç ve Uygulama

İslâm'ın Vizyonu

William Chittick

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Eğer tenzih'e önem verir de teşbih'i büsbütün unutacak olursak, bunun sonucu Allah'ı sürekli yaratıklarından uzak olarak idrak etmek olur. Eğer Allah ebediyen uzaksa, gerçekten yaratıklarıyla bir bağlantısı yok demektir. Bu, Batı'da Deizm olarak adlandırılan ve İslam'da ta'til (Allah'ın etkinliklerden soyutlanması) diye bilinen şeyin bir çeşididir. Allah sürekli uzakta tutulduğu zaman, bu dünya ve özellikle insanın bu dünyadaki varlığı bağımsız bir gerçekliğe bürünür. Artık işleri çekip çeviren biziz; dolayısıyla kendimizi Allah'a ortak koşmuş oluruz. Başka bir ifadeyle tenzih'e yapılan aşırı vurgu dünyamızdaki öncelikleri belirleyici olarak görülen küçük tanrıcıklarda bir artışa yol açar. Aklın yatkınlığına uygun olarak, bu tanrıcıkların adları "ilerleme", "demokrasi", "sosyalizm", "komünizm", "bilim", "gelişme" gibi soyuttur; ama bunlar tapınanları için yeteri kadar gerçektir.
Sayfa 430Kitabı okudu
" O herşeye yaratılışını vermiştir" ( 20/50). Eğer ay çok daha fazla parlak olsaydı, gece ender bulunan bir şey olurdu. Eğer kediler çok daha fazla güçlü olsaydı, onları evcilleştiremezdik ve farelere göz kulak olacak bir varlık bulunmayabilirdi. Allah'ın tüm yaratıklar için neyin iyi olduğunu belirleyen hikmeti daima arka plandadır. Bir İran atasözünün ifade ettiği gibi " Allah boynuz vermediğine göre eşeği biliyordur."
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
Salt sinagog, kilise ya da camiye gitmek, bir kimsenin olgu ve olayları çağdaş ateistlerden farklı bir şekilde gördüğü anlamına gelmez. Kültürümüzün hakim düşünme tarzı, bize tapınaklarımızdan değil, medya ve eğitim kurumlarımızda öğretilmektedir.
Kur'an'ın tekrar eden konularından biri insanların layık oldukları yeri tanımadaki başarısızlıklarıdır. Eğer iyiliği tecrübe ederlerse onu hak ettiklerini düşünürler; ama kötülüğü tecrübe ederlerse -yani iyilikten mahrum olmayı- kendilerine kötü muamelede bulunulduğunu düşünürler. Bu küfr'dür (hakikati örtücülük ve şükürsüzlüktür), çünkü hem iman hem de şükrün gerekleriyle çelişmektedir: "İnsana bir zarar dokunduğu zaman Bizi çağırır. Derken ona bir nimet ihsân ettiğimizde 'Bu bana sadece bir bilgi(m)den dolayı verildi' der. Hayır, o bir imtihandır; ama çoğu bilmez" ( 39/49)
Sayfa 223Kitabı okudu
Allah
Hevâ'nın bir tanrı olduğunu ve heva peşinde gidenlerin müşrik (Allah'a ortak koşan kimseler) olduğunu hatırlayalım. Bir insanın kendi kanaat ve duygularının arkasından gitmesi, buna göre bir Şirk'tir. Birçok otoriteye göre bu puta tapıcılıktan daha da kötü bir şirk şeklidir; çünkü puta tapıcılık (putperestlik) açık ve aleni bir şeydir; dolayısıyla onunla ilgilenmek ve başa çıkmak nisbeten kolay bir şeydir. Ama hevâ ve hevese tapmak gizli ve genellikle dışarıdan çok dindar görünen insanlarda bulunan bir özelliktir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.