Biz erkeği yarattığımız zaman, kendisine eş olarak kadını da yarattık ki, onunla sükun ve huzur bulsun ve biz onlar arasında muhabbet ve şefkati mukadder kıldık.
Müslümanlar diğer dinlere mensup din muhariplerinin yaptıklarını katiyen yapmadılar ve işgal ettikleri memleketleri harap etmediler. Müslümanlar nereden geçtilerse, orada, eskisinden çok daha güzel ve mükemmel şeyler meydana geldi. Hem de süratle bir sağanak gibi. Harap ettikleri yerleri de kısa bir zaman içinde yeşillendiriverdiler.
Hz. Peygamber, Cüveyriye'yi cariye olarak alıkoyarak arzularını tatmin edebilirdi. Etmedi, çünkü Hz. Peygamber şehvet müptelası değil, insani duyguların dünyaya hakim olmasını iştiyakla isteyen bir rehberdi.
Haçlıların 1099'da Arzı mev'udu (Nil'den Fırat'a tüm mezopotamyada vaadedilen yer) işgal ettikleri zaman nereden geçtilerse arkalarında ölüm ve harabiyetten başka bir şey bırakmadılar. Fakat Selahattin Eyyubi hıristiyanları sürüp attığı zaman en ufak intikam tedbirine bile başvurmadı.