You can find Newest İslam Metafiziğinde Tanrı ve İnsan quotes, newest İslam Metafiziğinde Tanrı ve İnsan book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İnsanların bildikleri isimler gerçekte isimlendirilenlerini tam tanımlayan gerçek isimler değillerdir. Onlar hakkında en doğru hüküm isimlerin isimleri demektir. İsimler nispetlerin, hallerin ve izafetlerin isimleridir. Böylece Hak veya halkla ilgili, sıfat diye isimlendirilen şeylerde de durum böyledir.
Allah’ın bize bildirilmiş olan bütün isimleri, bize göre verilmiştir ve her şeyden önemlisi rahmet, bilgi, kudret gibi isimler konularıyla birlikte düşünülebilir şeylerdir. Bu durumda meluh olmadan ilah, merzuk olmadan Rezzak, merhum olmadan Rahim olamaz.
Örneğe baktığımızda, baba olmadan oğul veya oğul olmadan baba olamaz hükmünü verebiliriz. Bu görelilik ilişkisinden çıkan mantıksal bir sonuçtur. Peki oğul yok iken baba da yoktur demek, baba herhangi bir şekilde, örneğin bir insan olarak var olamaz mı demektir? lbnü’ l-Arabî burada yok olan şeyin sadece babalık bağı olduğunu söyleyerek, yukarıda aktardığımız ifadelerinin nasıl anlaşılması gerektiğine dikkat çeker. Çünkü Meluh olmadan ilah yoktur demek, Mutlak Varlik bu şekilde isimlendirmemizi mümkün kılan bir nitelik yok demektir.
Bazı insanlar akli düşünceleriyle Hakkı talep eder. Bulduğunun doğru olup olmadığına delil arayan, balın tatlılığı ve cinsel ilişkinin lezzeti hakkında delil arayan kimseye benzer. Oysa söz konusu şey hakkında ancak zevk yoluyla delil bulunabilir, ilahi zâtı akılların teorik güçleriyle bilmeleri mümkün değildir. Çünkü Allahı bu güç cihetinden bilmek sadece hayreti arttırır. Allah seçmiş olduğu kullarına kendi celâline yaraşır şekilde kendisini bildirmesi yoluyla bilinebilir. O halde Hak (cc) delille bilinir diye iddia eden kimse sadece soğuk demir döver. İlim [Hakka] perdedir. Burada kastedilen ilim, teorik ilimdir. Allah ehli Hakkı Onun bildirmesiyle bilmişlerdir. Çünkü Hak söz konusu insanların işitmesi ve görmesi olduğu gibi, onların ilimleri de olmuştur. Bu müşahede mertebesine ulaşan kimsenin fikir sahibi olması düşünülemez. Tam tersine bu insanlarda tasavvur edilebilecek şey, anlayışla birlikte herhangi bir tefekkür söz konusu olmaksızın Hakkın bir çeşit ilhamıdır.
Hz. Peygamber haber vermediği sırların kendisinden sonra gelenler tarafından elde edileceğine işaret etmediği gibi, böyle bir şeyi men de etmemiştir. Hz. Peygamber daha önemsiz olanları haber vermesine rağmen bazı sırları bildirmeyişinin sebebi, müstakbel bir durumda gerçekleşeceği bildirilen şeylere arzu duyulmasını engellemektir, insanlar bu gibi şeyleri elde etmek için büyük arzu ve istek duyarlar; böylelikle kendi dönemlerindeki bilgilerden paylarını yitirirler. Üstelik zamanları gelmediği için söz konusu sırların bilgisine de ulaşamazlar.Meyveler ve diğer bitkisel ve madeni rızıklar mevsimlerin, iklimlerin ,dönemlerin mizaç ve mensuplarına göre ayrıldığı gibi, rabbani bağışlar da dönemlere göre kısımlara ayrılmıştır; söz konusu bu ayrılma, değiştirme, öne alma, geciktirme, başkalaşma ve değişme kabul etmez
Hak bir yeri düzenlediğinde o yer, Hak'tan gelen bir ruh kabul eder. Bu kabul o şeye 'ruh üflemek' diye ifade edilir. Gerçekte kabul, düzenlenmiş o surette, sürekli tecelli akışını alma yeteneğinin ortaya çıkmasıdır.