İslam Ümmeti Hayal mi Gerçek mi?
Yusuf el-KaradaviSözler ve Alıntılar
İslâm; Müslüman ümmetin hayatındaki en temel esas, varlığını borçlu olduğu ruh, hayatta kalmasının sırrı, medeniyetinin kaynağı ve birliğini gerçekleştiren değerdir. Hz. Ömer şöyle demiştir: "Biz zelil bir topluluk idik. Allah (c.c.) bizi İslâm'la şerefli kıldı. Ne zaman izzeti bundan başka yerde ararsak Allah (c.c.) bizi zelil kılar."
İslam, dosdoğru bir fıtrat, doğruluk üzere bulunan bir akıl, maslahata uygun hakikatler, insanlara gayet kolay gelen, takatlerinin kaldırabileceği ölçüler, onları zora sokmaya, içinde bulundukları durumu ve hayatın zaruri hallerini göz önünde bulunduran, insanın üzerindeki ağırlıkları ve zincirleri kaldırmasıyla belirgin olan bir risalettir.
Sayfa 53
İslam ümmeti bir hakikattir ütopya değildir.
İslam ümmetinin, konuştuğunda dinlenecek, emir verdiğinde emri yerine getirilecek, azgın muhalif kişiye de ceza verip onu terbiye edeceği hakkı elinde bulunduran bir lidere ve yüce bir sultaya ihtiyacı var.
İman, kalpte yer eden ve amelin de onu doğruladığı bir husustur.
Sayfa 59
İslâm, mükemmel derecede eksiksiz, şümullü, halis, kendisinde herhangi biz fazlalık ya da eksiltme yapılmamış, bozulmamış ve bir şeyle karıştırılmamış bir yapıdadır.
Sayfa 56
Farklı bir bakış
Hadiste kastedilen yenilenme, insanların her asrın sonunda birini gözetleyip beklemeleri değildir. Çoğu kimse, buna binaen "Ümmete dinini kim yenileyecek?" diye beklemektedir. Bu ifadedeki "kim" lafzı, çoğun için de tekil için de kullanılır. Bizim ise burada tercih ettiğimiz mana, yenilenmenin toplu halde olacağıdır. Bu durumda fertlerin "Müceddid ne zaman çıkacak? dememesi, aksine "Yenilenme hareketinde benim rolüm ve etkim nedir? demeleri gerekir. Yenilenme, dinî bir konuda olursa bilinmesi gerekir ki dinde ittiba yani Kur'an ve sünnete tabi olma asıldır; dünya işlerinde gerekli ve lazım olursa bilinmesi gerekir ki bu durumda üretken ve yenilikçi olunması gerekir. Bunun için akli, nefsi ve sosyal otamın basit ve tekrara düşülecek fikirlere değil yenilikçi ve üretken fikirlere hazırlanması gerekir. Aynı zamanda maharet ve özel kabiliyetlerin geliştirilmesine çalışılmalı, yeni buluşlara açık olan zihinleri cesarete sevk etmeli, bu konularda başarılı olanlar mükafatlandırılmalıdır. Dışarıya gitmiş olan beyinlerin kendi memleketlerine dönmesi sağlanmalıdır. Çünkü hem onlar ümmete hem de ümmet onlara muhtaçtır. Bu asırda, yenilikçi fikirlerin gelişimi ve bu işi yapacakların gözetilmesi için ümmet çapında kurumların inşa edilmesi tüm ümmet üzerine farzı kifayedir.
Sayfa 58 - Hadis: Allah (c.c.) her yüzyılın başında bu ümmete dinlerini yenileyecek birini gönderir."