İslam ve Bilim Tartışmaları
KolektifQuotes
Herhangi bir toplumdaki yürürlükte olan bilim uygulaması, toplumun ilgilerinin bir yansımasıdır ve toplumun izlediği yolu yansıtır. Bugün Müslüman toplumlar, Batı’nın kötü birer kopyası haline gelmektedirler. Ve sadece alternatif bir bilim ve teknolojinin karşısına dikilmesiyledir ki, dâru’l-İslam’da hakimiyet kurmuş olan Batı biliminin etkilerinin durdurulması ve tersine çevrilmesi mümkün olabilecektir. Bu yol, şimdi açıktır.
Glyn FordKitabı okudu
Burjuvazinin desteklediği bilimsel-teknolojik örgütlenme modeli ise en geniş anlamda ‘liberal’ diye nitelenebilir. Teknoloji ve bilim, büyük ölçüde ya burjuvazinin kârlarını artırma ya da egemenlik alanını genişletme amaçlarına hizmet etmiştir. Halen devlet veya özel sektör bünyesinde devam eden bilimsel faaliyet, doğrudan doğruya insanlığın faydasına değil, bu ‘güç’ ve ‘kazanç’ dürtüsüne hizmet etmektedir.
Sözkonusu fizikî ve zihnî fetih, İslam dünyasının Batılı ustaları taklit etmesine yol açtı. Ne var ki, İslam medeniyetinin düşüşü ve Batı’nın yükselişinin altında yatan nedenler hiçbir zaman tam olarak anlaşılamadı.
“İslam Bilimi” teriminin günümüzde geçerli bir anlam kazanabilmesi için onu teşkil eden “İslam” ve “bilim” kelimelerinin anlamlarını gözden geçirmemiz gerekmektedir. Hem İslam, hem de bilim geniş ölçüde yanlış anlaşılmıştır; sadece bu ikisinin yeni ve güncel bir analizi suretiyle “İslam Bilimi”ne duyulan ihtiyacı dile getirmemiz mümkün müdür?
Doğunun çöküşteki hatası pek fazla düşünmemesidir; Batı ise çökerken çok fazla düşünmekte, ama yanlış düşünmektedir.
Frithjof SchuonKitabı okudu
Batı bilimi ve teknolojisinin tek ve vazgeçilmez doğru olduğuna dair düşünce, yüzlerce yıldır ve günümüzde de insanlığa hipnotize etmiş ya da etmeye devam etmektedir; Bu bunalımın yaratılmasına yardımcı olmuştur, hala da olmaktadır bilime "nesnel hakikat" miş gibi bakan bu anlayış, siyasi amaca hizmet eden bir "efsanedir".
Bilim ve teknoloji tarafsız olmayıp tam tersine değer yüklüdür. Tıpkı Yunanlıların Truva'ya soktuğu Truva atı gibi her yere ve her şeye Batı değerlerini taşır ve nüfuz etmesine yardımcı olur. Teknolojinin yarattığı sorunları çözmek için daha fazla teknoloji ithal etmek gereğinin fasik dairesi anlaşılana kadar bu durum böylece devam edip gidecektir. Çünkü 3. dünya, kendilerine verilen ithal teknoloji karşılığında batının gittiği yoldan gitmek için çaba sarf eden acımasız mantığın temellerini atmıştır.
Sayfa 62 - Gyln FordKitabı okudu
Bilgiyi bütün olarak ele alan İslam biliminin çatısı altında bilginin parçalara ayrılması kabul edilemez. Bilgi yekpare olarak kavranmalıdır ve bir bilgi türü diğerlerinin aleyhine gelişme göstermemelidir. İslam biliminin bütüncü epistemolojik yaklaşımı, bilimsel faaliyetin şartları için bazı hayati noktaları içerir. Bunların en önde geleni bilginin organik birliğidir. İslam bilimi bu organik birliği, bir put sayarak takdis etmez bunun yerine onu her şeyi kuşatan ve her yere yayılan Tevhid kavramından türetir. Tevhid kavramının ilk Müslüman bilginlerce fiilî bilgi arayışında nasıl içselleştirilip dönüştürüldüğünde klasik bir örnek olarak yüzyıllardır çok disipliniğin İslam kültürünün
alamet-i farikası olageldiğini hatırlatmak yeterlidir. Bu Bilginler bilgiyi Tevhid çatısı altında bir birlik olarak algılar ve birbirinden farklı disiplinlere uyguladılar bu yüzden bir Müslüman bilginin aynı zamanda astronom pratisyen hekim ve filozof olması sık rastlanan bir durumdur.
Sayfa 54Kitabı okudu