İslam'da Fikir ve Davet Önderleri

Ebu’l Hasan Nedvi

İslam'da Fikir ve Davet Önderleri Quotes

You can find İslam'da Fikir ve Davet Önderleri quotes, İslam'da Fikir ve Davet Önderleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
10 numara bir tespit
Gazali yönetici kadroların yanlışlarında, âlim sınıfın ihmalinin payı olduğunu kabul eder. O, bu konuda: "Halkın bozulması idarecilerin bozulmasıyla, idarecilerin bozulması da âlimlerin bozulması ile orantılıdır. Görevini yapmayan âlimlerin bulunduğu toplumlarda, idari kadrolar çekinmediklerinden toplum ile birlikte ifsad olurlar.” Gazali, iyiliği emredip kötülükten men etmek, zalim sultana karşı hakkı söylemek, ödevlerini unutan âlimleri sert bir dille eleştirmek gerektiğini söylemektedir. O buna sebep olarak, ilim erbabının makam, mansıb ve menfaat hisleri ile yöneticilere yanaşmalarını görür.
Sayfa 240 - Risale YayınlarıKitabı okudu
İslâm dini son dindir ve kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Bu nedenle İslâm'ın temel kaynakları olan Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler üzerinde düşünmek herkesin görevidir. İslâm'ı güçlü kılan ikinci güç ise Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) izlerini takip eden örnek şahsiyetler dir. Bu şahsiyetler, her asır ve mekânda ortaya çıkmış şahsiyetlerdir.
Reklam
... Kötülüğe karşı ses vermeyi, zalimlere hakkı söylemeyi onlardan öğreniriz. Bu din mensubuna hikmetli bir özellik kazandırır. Böyle şahsiyetler hiçbir dönem ümmetin arasından eksik olmamıştır. Daima insanlığa yol göstermişler ve daima vahyin çizgisini, Peygamber Efendimizin yolunu takip etmişlerdir.
"Her nîmetin şükrü kendi cinsindendir."
İmam Gazali İhya-u Ulumiddin adlı eserinin bir başka yerinde şöyle demektedir: "Zenginlerin bir kısmı malları süratle artarken onları cimrilikleri sebebi ile infak edemezler ve maddi harcamaları gerektirmeyen oruç, gece ibadeti ve Kur'an okumakla meşgul olurlar. Şüphesiz ki bunlar aldanmışlardır. Öldürücü cimrilik bütün varlıklarını istila etmiştir. Cimriliği yenmek zorundadırlar. Onların nafilelerle fazilet kazanmaya çalışmaları, vücuduna yılanın dolandığı birinin, midesindekileri hazmedebilmek için şurup hazırlamasına benzer."
Sayfa 251 - Risale YayınlarıKitabı okudu
Âlimler ve Din Adamları Gazali, yanlışların yaygınlaştığı bir toplumda en büyük görevin âlimlere düştüğünü anlar. Çünkü toplumun içine düştüğü sıkıntıların sebeplerinden birisi bu kitlenin görevini yapmamasıdır. İnsanların âhiret âlemine karşı ilgisiz kalmalarının ve kalben hasta bir hal almalarının sebeplerini de gözden geçirir: "Toplumun içinde bulunduğu bunalımlara çözümler getirecek olan tabibler yani âlimler, ağır hastalığa yakalandıklarından tedavi yapamaz hale gelmişlerdir." Demiştir.
Sayfa 239 - Risale YayınlarıKitabı okudu
İnce bir nokta...
Bişr-i Hafî'ye "Falan zengin çok namaz kılmakta, sık sık oruç tutmakta, denildiğinde; vah zavallı, kendisi yapması gerekenleri bırakarak başkasının yapması gerekenlerle uğraşıyor. Onun görevi açları doyurmak, yoksullara yardım etmektir. Bu onun için nafile oruç tutup, nafile namaz kılmasından daha hayırlıdır. O dünyalığı toplarken fakirleri unutuyor." Demiştir.
Sayfa 251 - Risale YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İmam Gazali mukaddimesinde şöyle demektedir: "Zeka ve akıllarına güvenip etrafındaki insanlardan kendilerini büyük gören bir kısım insanın İslâm'ın temelini teşkil eden ibadetleri terk ettiklerini, namaz kılmadıklarını, dinin esaslarını küçümsediklerini, şeriatın hükümlerine karşı ilgisiz kaldıklarını, dini hükümleri önemsemediklerini, zan ve akla dayalı bir takım bilgiler ile Allah'ın hükümlerini çiğnediklerini, arkalarındaki insanları dâlalete sevkedip ahiret âlemini inkar ettiklerini gördüm."
Sayfa 224 - Risale YayınlarıKitabı okudu
Günümüze ne kadar da benziyor
Hidayet yolunun takipçileri ve rehberleri, peygamberlerin varisleri olan âlimlerdir. "Zaman ise böyle âlimleri yok etti; geride yalnızca taklitçi bir zümre kaldı. Onlar ise şeytana kanarak, azgınlığa ve sapıklığa düştüler; maddi menfaat sevdasına kapıldılar. Bu hal, bütün işlerin tersine dönmesine, iyiliğin kötü, kötülüğün ise iyi olarak kabulüne ve ardından dini kurumların yok olmasına, yeryüzünde hidayet ışığının sönmesine sebep oldu." İmam Gazali (Rh.a.)
Abdulkadir Geylani
“Ölümü ile neticelenen hasta yatağına düştüğünde müridlerinden Abdülvehhab kendisine, kendisinden sonra nasıl hareket etmelerini tavsiye ettiğini sorduğunda, o: Allah'tan (c.c.) korkun, O'ndan başka hiç kimseden korkup çekinmeyin. Allah'a dayanın, O'ndan başkasına güvenmeyin; bütün ihtiyaçlarınıza O, kefildir, O'na güvenin. Her ihtiyacınızda O'na yönelin. Her an ve her yerde onun birliğini ve yüceliğini bilin, zikredin. Kalp, ihlas ve samimiyetin merkezi olduğundan size yeter, Bilin ki ben özüm, kabuk değil.”
Sayfa 273Kitabı okudu
Nice zenginler, yoksul komşuları aç oldukları halde, defalarca hacca gidip hacc esnasında mallarını infak ederler. Konu ile ilgi li olarak İbni Mesud (r.a.) şöyle demektedir: "Ahir zamanda hacca gidenlerin sayısı, kolay yolculuk, bol rızık sebebiyle artacaktır. Fakat asıldan mahrum olarak geri döneceklerdir. Onlardan bazıları çöller arasında süratle Hicaz'a giderlerken, beldelerinde bazı Müslümanlar aç oldukları halde onlara yardım elini uzatmazlar."
Sayfa 251 - Risale YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şu dünyada kainatın yaratıcısı Hakk'a tâbi olmayı terk edip, hiç bir düşünce süzgecinden geçirmeden bâtıla ittiba edenlerden daha aşağı seviyede kim olabilir? Cahil halk kitlesi dahi, sapıklığa düşmüş kimselere benzeyerek akıllı olduklarını zannettiklerinden, onlara nazaran daha çok insanı kurtuluşa sevkedebilirler. Körlük, çarpık bir görmeden daha çok insanı kurtuluşa eriştirebilir...
Mevlana
"Seni arayan ve sana gerçek değerini verecek olan müşterini bulmaya çalış. O öyle bir müşteri ki sen O'ndan geldin, O'na gideceksin."
Sayfa 359Kitabı okudu
Muhtaçlığımız devam ediyor...
İslâm toplumu Allah ve Resûlunun hükümlerinin geçerlilik kazanıp, tağutun hükümleri yerine Allah davetinin gereklerini üstlenen insanlara şiddetle muhtaçtı.
Sayfa 287Kitabı okudu
Hareket - Eylem İcraat
*** İmamGazali'yi, toplumun diğer tabakalarından şu şekilde bahsederken görmekteyiz: "Toplumu oluşturan bir diğer tabaka ise zengin ve fakirlerin arasındaki orta halli insanlardır. Onlar da zikir meclislerinde yer edinebilmenin, kendileri için yeterli olabileceğini zannederler. Bunlar da aldanmışlardır. Çünkü zikir meclislerinin faydalı yönü, insanları hayra sevk edici olmasıdır. Eğer bu sevk, fiile dönüşmezse hiçbir hayır yoktur. Neticede katıldıkları meclislerdeki gözyaşlarını övgü vesilesi kılarlar. Niceleri kadınlar gibi hassaslaşır, ağlar; fakat hiç bir şekil de harekete geçemez. Niceleri de korkutucu, ibret verici bir söz karşısında alkıştan öte hiç bir şey yapmaz veya bütün sesi ile haykırır! Yaşa, varol, neuzubillah, Subhanallah ve işte bu kadar ile onlar gerekeni yaptıklarını sanırlar. Bunların hepsi aldanmışlardır. Onlar doktorların toplantılarına katılıp konuşulanları dinleyenlere ya da çok acıkmış bir kişinin güzel yemeklerden bahseden birinden haz duymasına benzerler. Şüphesiz ki bütün bunlar, meseleleri halledemezler. İtaate teşvik eden sözleri dinledikten sonra gereğinin yerine getirilmeyişi, Allah katında karşılığı olmayan bir iştir. Hiçbir mürşid sen Allah'a yönelmedikçe sana bir yön veremez. Sen nasihati, kur tuluşa ermen için yeterli görüyorsan aldanıyorsun." (İhya-u Ulumiddin cilt 2 sf:352)
Sayfa 252 - Risale YayınlarıKitabı okudu
Valiler ve devlet kademesinde bulunan yöneticilerin ticaret ile uğraşmaması hususunda "idarecinin bulunduğu bölgede yaptığı ticaretin kendisine haram olduğu düşüncesindeyim. İdarecilerden her kim ki kendi menfaati için ticaret ile meşgul olursa istemese dahi zillete mahkum olur." Ömer bin Abdülaziz (Rh.a.)
Sayfa 57 - Risale YayınlarıKitabı okudu
117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.