İslamda Tesettür ve Evlilik
Kübra ÜlküSözler ve Alıntılar
Hıhı, tabi, medeniyet(!)
1929 da Cumhriyet gazatesi güzellik yarışması düzenler Feriha Tevfik ilk güzellik kraliçesi seçilir 1933 de Keriman halis, dünya güzeli seçilir. Böylece batı yüz yıllardır gizlenen müslüman kadınını istediği şekilde göstermeyi başarmıştır.
1930-1940 da ipek çoraplar giyilmeye başlanır.
1950 de mini etek giyilir. Tepki gördüğü halde giyilmeye devam edilir derken 1960 larda kalça hizasına kadar gelir. Kilotlu çorapta o yıllarda çıkar.
Sayfa 24
Ne kaldı...
"İlmin kalkması, bilgisizliğin yerleşmesi, çeşitli içkilerin bol ve açıkça içilmesi, zinanın alenen yapılması kıyamet alametlerindendir."
Sayfa 53
Tabii lâyıkıyla taşımak gerekir
Çarşaf giymek büyük nimettir. Yabancı millete uymak büyük felakettir.
Sayfa 19
3 saniye de yeter ;)
Yakışıklı prensi bulmak için yüzlerce kurbağayı öpmeniz gerekmez, espirisi gereğince evlenilecek kişiyi seçmek için bir çok kimse ile gayri meşru dostluklara girilmemeli Hazreti Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) önerdiği ölçü ile yetinmelidir. Nitekim günümüzde yapılan araştırmalar özellikle hanımların karşılaştıkları kişiyi üç dakika içinde değerlendirip kategorize edebildiğini göstermiştir.
Sayfa 65
Bütün çocuklarımız islam ilimlerinden hiç bahs etmeyen mekteplerde yetişiyorlar.
Sayfa 53
Mehmet Akif Ersoy (Hz’leri)
Medeniyet girebilmiş ancak fenniyle…
O da sahiplerinin lâhik olan iznile.
...............
Garbın eşyası, eğer kıymeti haizse yürür;
Moda şeklinde gelen seyyie gümrükte
...............
Alınız ilmini garbın alınız san' atını;
Veriniz hem de mesainize son süratini.
Çünkü kabil değil artık yaşamak bunlarsız;
Çünkü milliyeti yok san' atın ilmin; yalnız.
Namusunu kıskanmayan kimse hakiki bir müslüman olamaz. Zira Resulullahın "üç sınıf insan vardır ki ne cennete girebilir, ne de cennetin kokusunu duyabilir. Kendisine erkeklere benzeten kadınlar, devamlı içki içenler ve deyysular" dedi. Ashabı kiram deyyus kimdir? Diye sorunca "Aile halkını erkeklerden kıskanmayanlardır" buyurdu.*
Sayfa 38 - *Ahkam Tefsiri sh: 179-180