Nasıl olur da aynı halk, kadın konusunda birbirinden bu denli farklı imgeler üretebilir? Bir yanda, doyurulması olanaksız ve gemi azıya almış şehvetli yaşayan bir kadın ve onun kurduğu yoğun aşk ilişkileri; öte yanda, peçenin ardına sığınmış, boyun eğmiş, sessizce kendi köşesine çekilmiş kadın ve kocasının iradesini beklerken gösterdiği sabır... İşte, İslam'ın Bilinçaltında Kadın'ı okurken akla geliveren ilk sorular. Yazar, bu soruları sorarken bir noktada duyarlı olmaya çok özen gösteriyor: Sorunu, sorunun kendi diliyle ve İslam'ın verileri doğrultusunda tartışıyor. Bütün kadın imgelerini, yanı bugünün kadınını, Kuran'daki kadını, dinsel, kibar ve erotik kadının, günümüz Müslüman toplumlarının çağımızın kimi sorunlarını aşmak için kullandığı yöntemlerdeki "simgesel" önemine dikkat çekiyor.Korunan, kapatılan, peçenin ardına gizlenen ve kimin mülkiyetinde olduğu belirtilen..." kadın yaklaşımlarına karşı çıkarak şu tip sorular soruyor: Şimdiye kadar üretilen kadın söylemleri modern yaşamın dayattığı sorunları aşabilir mi? Günümüzde yaşanan ve kıyametin habercisi sayılan yapısal ve düşünsel altüst oluşlar sonunda İslam ne yapacak? Peçesini yırtıp atan, yurttaş konumuna ulaşarak sokaklarda dolaşan ve belli bir işte çalışıp ücret alan kadınlar İslam'ı nasıl etkileyecek?"Fetna Ayt Sabbah'ın kitabında Doğu cinselliğinin zengin örneklerini buluruz. Gündelik yaşama ve aşka ilişkin anlatılanlar günümüz yasakları ve sansür ortamının çok ilerisindedir. Kadın bedeni, cinselliğin çeşitlendirilmesi, yaşamdan zevk almak, Çin'den Ortadoğu'ya kadar uzanan Doğu dünyasında yemek içmek kadar doğal kabul edilmektedir. (....) Sabbah, Doğu cinselliği üzerine ilginç bir araştırma yapmış. Konuyla ilgilenenler için yararlı kaynaklara yöneliyor ve ilginç bir araştırma yapmış. Konuyla ilgilenenler için yararlı kaynakları yöneliyor ve ilginç tezler öne sürüyor..."