En Eski İsmail Hal ve Gidişat: Zayıf Sözleri ve Alıntıları
En Eski İsmail Hal ve Gidişat: Zayıf sözleri ve alıntılarını, en eski İsmail Hal ve Gidişat: Zayıf kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sürekli gördüğümüz şeyleri artık göremez oluruz."
"Nasıl yani?"
"Yani artık eskisi gibi göremez oluruz. Çünkü alışkanlık gözümüzün önüne perde olur. Bu yüzden etrafımızda cömertçe yaratılmış sayısız mucizeyi göremeyiz..."
"Bir sabah buradan geçerken o ağacın dallarında böyle salkım salkım bulaşık süngerleri sarksaydı bu senin için yeterince acayip olur muydu?"
"Bulaşık süngeri mi? Uh, nasıl acayip olurdu hem de?"
"Neden İsmail?"
"Ee abi ağaçtan bulaşık süngeri çıkarsa herkes şaşırır. Çünkü bu acayip bir durumdur."
"Peki İsmail ağaçtan elma çıkması o kadar da acayip bir durum değil midir?"
"Bir yerlerde beni bekleyen bir cevap olmasaydı, bu soru aklıma nereden gelecekti?" derim. Sorular insanın aklına, cevapların olduğu yerden gelirler çünkü.
Gökyüzünde kocaman bir Ay vardı. Eğer Allah oraya bir Ay koymayaydı, geceleri gökyüzüne baktığımda, " Keşke orada kocaman ışıl ışıl yanan ve karanlığı aydınlatan gece lambası gibi bir şey olsaydı" demek aklıma gelir miydi?
Sanırım gelmezdi!
Sanırım hiç kimsenin aklına böyle bir şey gelmezdi.
Ağaçlar dallarını, evlerin çatılarını, kıvrıla kıvrıla geçip giden daracık sokakları, kendine özel serin parlak ve mavimsi ışığı ile cömertçe yaldızlayan Ay, gecenin karanlığı içinde, merak edilen bir cevap kadar güzel ve gerekliydi...