Günümüzden elli yıl sonra bu kitabı sahaflarda arayıp bulacak olan "nostaljik entelektüeller"e açık not: İkibinli yılların İstanbul'unda; "süper hamburgerciler", "uzay işkembecileri", "ultrasonik kokoreççiler" ve "MACH-4 şiddetinde çiğköfteciler" hegemonyasında, bir pinpon dede çıkıp "Ah, neydi istanbul'un o güzelim barları?" diye hayıflanır, sizi de sahaflara doğru kışkışlarsa..."turboreaksiyonlu hava metrosu"na atlayıp 200 katlı gökdelenlerin bir köşeciğindeki Gezegen Bar'da Aslanzâde Yakup Efendi'nin şerefine bir duble attırın.