Halide Edip Adıvar'ın 1960'ta gazete, basılan kısa romanı ilk defa basımı...
Roman kahramanı Sadullah Bey'in trajik hayatını, yalnızlığını, etrafına yabancılaşmasını *Batılılaşma* ve *İstanbulluluk* kavramları ekseninde anlattığı romanı...
"İstanbul'a asırlardan beri gelen değil, orada iki nesli yaşamış olanlar da İstanbulludurlar. Gerçi İstanbul, Roma'nın ve Bizans'ın daha sonraları da Osmanlı İmparatorluğu'nun asırlar boyunca şehriydi. Fakat İstanbul hiçbir ırka bağlı olmayan, şahsı kendisine mahsus bir ülkedir. Oraya gelip de
İstanbullulaşmamış hiçbir fert, hatta hiçbir millet yoktur." Görünüşleri farklı olsa da "tavırları, edaları, şahsiyetleri İstanbulludur. İstanbul bir insan kokteylidir."
Ancak Sadullah, İstanbul'a Anadolu'dan gelenlerin tavır ve şiveleriyle bu kokteyle katılamadıklarını karısının hatırlaması üzerine, kendisine "İstanbul'da Bir Yabancı" sıfatını
vermiştir. Bu İstanbul'da yaşayanları ve yaşayış tarzını bütünüyle değiştiren yeni bir dalgadır."
Sadullah Bey'in şahsında dönemin önemli olayları, eğlence anlayışı, toplumsal algısı başarılı bir biçimde anlatılmış.
Roman kurgu ve teknik olarak çok zayıf olsa da yazarın son demlerinde bile yazma gücünü göstermesi açısından çok önemli bir eser.
Her şeye rağmen Halide Edip külliyatı okuyanlar için, okuru kısa bir zaman yolculuğuna çıkaran, edebi anlamda damakta tat bırakan bir roman.
Halide Edip hayranlarının mutlaka okuması gereken bir kitap olarak öneririm.