İstanbul Seyahatnamesi
Josephus Grelotİstanbul Seyahatnamesi Sözleri ve Alıntıları
İstanbul Seyahatnamesi sözleri ve alıntılarını, İstanbul Seyahatnamesi kitap alıntılarını, İstanbul Seyahatnamesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Cami olduğu halde kilise demiş:))
Ayasofya Kilisesi, Saray’a çok yakındır ve şimdi, padişahın lstanbul'da olduğu zaman Saray'ın baş camisi yani ibadethanesi olarak hizmet verir.
Sayfa 80Kitabı okudu
Türkler, sanat eserlerine asla özen göstermemişler; eskinin sivil ve askeri mimarlık kurallarına uymak yeri ne, bunlardan tamamen habersiz, llkçağ'dan kalma ya pıları yıkmışlardır.
Sayfa 4Kitabı okudu
Gavurköy
Boğaz’a girişte, sağ yakada şimdi Yenihisar Burnu diye adlandırılan Sigeion Burnu yer alır. Hemen yakının da da küçük bir Rum köyü bulunur. Türkler buraya Gavurköy yani imansızlar köyü derler.
Sayfa 3Kitabı okudu
Fransa kralına yaranmak İçin her şeyi yapmış...
Türkler, bir kaç gün önce bu camide resim çizip şarap içtiğimi ve domuz eti yediğimi bilselerdi, ellerinden o kadar kolay kurtulamazdım.
Sayfa 132Kitabı okudu
Kitabı yazan tamamen Türk düşmanı bir hristiyan
Türkler, Hıristiyan Rumların yaşadıkları adalara bol bol içmek için giderler; sonra da şarabın etkisiyle olay çıkartırlar. Tüm yiyecek içe ceklerini versinler diye zavallı Rumları tehdit ederler.
Sayfa 54Kitabı okudu
Kiliseye atla girme gibi bir durum yok!!!
İstanbul'un zaptından sonra, Fatih Sultan Mehmed dua etmek için Ayasofya'ya atla girdi ve bu altarın üstünde diz çökerek, kiliseyi Hıristiyanların elinden , alıp İslam inancına adadı.
Sayfa 97Kitabı okudu
Ayasofya
Ayasofya'nın genelinde yüz yedi sütun vardır. Bunlardan yüzü kilisenin iskeletinde; dördü orta boyda, üçü küçük olmak üzere yedi tanesi de kapıların üstünde yer alır. Sütunlar, oldukça iyi işlenmiş olmakla birlikte, başlıklarının işçiliği bu seviyede değildir.
Sayfa 96Kitabı okudu
”Şüyuu, vukuundan beter!"
Kulakin duyulan şeyler, gözle görülenlerden daha az heyecanlandırır.
Sayfa 104Kitabı okudu
her Osmanlı şehri böyle idi.
Türk İmparatorluğu'nun bir çok kıyı kenti gibi, Galibolu'de de Hıristiyanlar, Yahudiler ve Türkler iç içe yaşarlar. Kentte birçok kilise, sinagog ve cami vardır. Halkın geçimi ticarete ve el sanatlarına dayanır.
Sayfa 27Kitabı okudu