İstanbul Sözleşmesinden İnsanı ve Aileyi Korumak

Muharrem Balcı

İstanbul Sözleşmesinden İnsanı ve Aileyi Korumak Sözleri ve Alıntıları

İstanbul Sözleşmesinden İnsanı ve Aileyi Korumak sözleri ve alıntılarını, İstanbul Sözleşmesinden İnsanı ve Aileyi Korumak kitap alıntılarını, İstanbul Sözleşmesinden İnsanı ve Aileyi Korumak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
..Aile Akademisi Derneği ve SEKAM’ın bu raporu, yaklaşık 40 yıldır bu politikayı uygulayan ülkelerde kadının ve ailenin durumu çok daha iyi olması gerektiğini, sözü edilen sorunların çözümünde kayda değer bir ilerleme görülmediğini tespit ediyordu. Araştırmanın bulgular bölümünde, bu ülkelerin araştırmaya konu olan 5 değişkenin35 tamamında da
Siyasi bilinç sahiplerinin teslim ettiği gibi toplumsal cinsiyet eşitliği küresel politik bir projedir.“ İnsanlığın mahvına neden olacak, insan cinsini insanlıktan çıkaracak, Harari'nin ifadeleriyle, insan türünü farklılaştıracak politikaların taşıyıcısı, bir yapısöküm projesidir.15 İstanbul Sözleşmesi bu yapısöküm projesinin uygulanmasında yasal dayanak olarak dayatllmaktadir. İstanbul Sözleşmesi ile insanların iradeleri felç edilerek, toplumsal cinsiyet eşitliği aşkına her tür queer/akışkan kimlik sapkınlığına yol verilmektedir. Türlü eğlence yolları kullanılarak gençlerin iradelerine çökülmekte, bağımlılaştırarak köleleştirilmelerinin yani sıra, cinsel tercih/yönelimler oluşturarak iradeleri felç edilmek istenmektedir. Bu bir politik savaştır ve bu savaşın asıl gayesi insanları öldürmek değil, iradelerini yok etmektir. Nitekim savaşın kurallarının en önemlisi, belki de hepsinin özeti: “Savaş, hasmını yok etmek için değil, iradesini yok etmek için yapılır."kuralıdır.Konu şiddet değildir.Şiddet bu projenin gösterilen bir ucudur.Arkadan gelen asil tehlike, iradeler üzerinde algı yönetimi ile sonuca gitmektir.17
Reklam
Kadın cinâyetlerine karşı olmayan insan olamaz. İstanbul Sözleşmesi'nin amacı cinâyetleri önlemek değil. Kadın cinâyeti işin sonu! * Asıl hedef sapkın eşcinsel ilişkileri meşrulaştırmak, âileyi yıkmak! Âile çökerse toplum çöker * İstanbul Sözleşmesi İhânettir...
Dün kadınları ayaklarından zincire vurup köle pazarında satanlar, Bugün, cenneti kadınların ayaklarının altına seren dinin mensuplarına kadın hakları dersi veriyor.. En acısı da ne biliyor musunuz? O dinin mensuplarının, onların zincirine girip boyunduruğuna vurulması..! İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İPTAL EDİLSİN!..
Asgarî ücret belirleme komisyonu Aralık 2019’da toplanarak asgari ücret rakamını açıkladı. Çalışan kadınlara yönelik kreş desteği sağlayan Bakanlık, ev annelerine yönelik bir destek sağlamadı. Burada aslında desteğe ihtiyacı olan, geçim standardı düşük, eşi asgari veya biraz üzerinde ücreti olan ve annelik yapan kadınlardır. Bakanlığın ismindeki
Ezcümle, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı ve dayanağı olan İstanbul Sözleşmesi ile zihinlerimiz, bize ait olmayan, namahrem eli değmiş kavramlarla işgal edilmektedir. Bizim referanslarımız aileyi, çocukları, merhameti, şefkati, emaneti, kadını yüceltmekte; “sizin en hayırlınız eşine en iyi davrananızdır”2 şeklinde öğretmektedir. Eşlerin karşılıklı birbirine güzel muamele etmesini işaret etmekte, fıtratı ve biyolojik farklılıklarımızı önemsemekte, nesebi bozacak her türlü ilişkiyi de kesin surette reddetmektedir. Bu sebeple, İstanbul Sözleşmesine karşı insanımızı ve ailemizi korumamız ve toplumun sağlıklı inşası için kendi referanslarımıza sahip çıkmamız gerekmektedir. Bu zorunluluğun bir temenniden çıkıp, âile geçmesinin yolu, şiddet toplumu olmaktan kurtulma çalışmaları yapmamızdan geçiyor. Unutmamalı ki şeytan insana zayıf olduğu yerden yanaşmaktadır. Şiddet, sadece bizim değil tüm toplumların zayıf noktası, yumuşak karnıdır. Şiddet, aynı zamanda güçsüzlüğün ifadesidir. Güçsüz ve korkak, kendilerine güveni olmayanlar genellikle şiddete başvururlar. İnsan hakları mücadelesini zaman ve zemin, insan hayvan her tür canlı, kadın erkek tüm cinsler için topyekün mücadele olarak algıladığımız gibi, şiddetle mücadelede de topyekün algıyı geliştirmeliyiz. Bu mücadelede bizi başarılı kılacak her tür kavram ve toplumsal değerlere, zihne sahibiz. Sadece Batı hayranlığımızdan kurtulup, namahrem eli değmiş kavramlar ve yasalar yerine, insan olduğumuzu hiçbir zaman unutturmayacak kavramlarla, sağlıklı zihinleri ve hukuku üretmemiz gerekmektedir.
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.