İstanbul Tehlikede Gönderileri
İstanbul Tehlikede kitaplarını, İstanbul Tehlikede sözleri ve alıntılarını, İstanbul Tehlikede yazarlarını, İstanbul Tehlikede yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.![[̲̅t̲̅a̲̅m̲̅e̲̅r̲̅] ☾](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F325014_1716285643_yDS2D.jpg){kind=small}
256 syf.
10/10 puan verdi
Türk polisiye romanının ilk ve başarılı örneklerinden olan Ümit Deniz'in okuduğum 9. kitabıydı...
Kahramanımız bu kitapta Müdürünün ona tatil için verdiği paralarla gece hayatının zevkü safasını sürerken ajan bir arkadaşı ile karşılaşır.. Celal başarılı bir ajandır tıpkı Murat Davman gibi.. Ama karşılaşmaları pek hayırla sona ermez. Çünkü yaşanan karışıklıkta Murat Davman'ın arkadaşı Celal'i öldürürler. Böylece intikam amacıyla bu düğüme dahil olur MD...
Bir süre yaptığı araştırmalar sonucunda bir şey elde edemez MD.. Ama sonrasında çapkınlıklarının da yardımıyla talihi yaver gider tanıştığı kızlardan bir şeyler öğrenir. Karşısında olduğu kişiler ülkede karışıklık çıkartmak isteyen dıştan teşvikli bir örgüttür... Bu örgütün -kitaba göre- çözümünde MİT'in ilk kuruluş yıllarına denk geliyoruz. Üstün donanımlı silahlar, telsiz şeklinde kibrit kutusu gibi şeyler...
Bir de değinmem gerektiğini düşünerek şunu söylemek istiyorum... Okurken çok güldüren, eğlendiren yerler oldu. Hatta bu kısımlar hayli fazlacaydı. Sinemaya uyarlanan Murat Davman eserlerine bakmanızı özellikle öneriyorum. 
Yakut Gözlü Kedi eserinin sinemaya aktarıldığını özellikle belirtmek istiyorum. Çünkü bu filmde dün kaybettiğimiz 
Cüneyt Arkın başrolde. Ve gerçekten harika bir filmdi. Günümüz gözüyle biraz sönük gelebilir. Ama eskilere biraz ilginiz varsa sevebileceğinizi umuyorum..
Kitaplarla dolsun günleriniz.. Selamlar...
Eğer bakışlarında delici bir kudret olsaydı, şimdi çay süzgecine dönmekten hiçbir kuvvet kurtaramazdı beni.
Sayfa 179
Allahım :))
Gayri ihtiyari Sevsen ile bir mukayesesini yaptım. Birisi baklava ise öbürü kaymaklı kadayıftı. Birisi gülse öbürü bülbüldü. Birisi canımsa öbürü cananımdı. Yani velhasılı kelâm, arpa ile yulaf tarlasının arasında kalmış aç eşeklere dönmüştüm.
Sayfa 63
—«Yeryüzünde tebdil gezen bu güzel ilaheye kendimi affettirmek için acaba ne yapabilirim? Kusura bakma Sultanım, bir arkadaşım trafik kazası geçirdi de onun için geciktim. Ama kendimi affettirmek için istersen şimdi karşında bir perende atar, yukarıdaki avizeye tırmanır yahut ayaklarının altına yatıp hayatıma son verebilirim. Sen söyle yalnız.. Yalnız sen emret...»
Dayanamadı güldü.
—«Ay durun... Çok hızlı konuşuyorsunuz.. Anlayamıyorum.»
—«Anlaşırız bebeğim... Şimdi anlaşırız..»
Sayfa 59
Tebessüm ettirdi... :)
—«Bak hele... Çok çabuksunuz.. Pardon, nasıl derler hani..? Çok hızlısınız..»
—«Öyledir, bir eşim de Meksika’daki Speedy Gonzales’dir..»
Sayfa 21
Öylesine gözlerimin içine bakıyordu ki, sanki bir kepçe lohuk yemiş gibi içimin ezilmeye başladığını hissettim. Amanın dostlar bu yosmayla benim başım bilmediğiniz gibi dertlere girecekti galiba..?
Sayfa 21
Allah'ım sana geliyorum... :)))
«Tamam mı..? Bu ricamı kabul edeceksiniz değil mi? Aşağıda içkinizi tek başınıza içtiğinize göre herhalde yalnızsınız... İstanbul gibi güzel bir şehirde doğrusu yalnızlık hiç çekilmez.. Hele sizin gibi güzel bir insan için bu hatta sıkıcı bile olur.. Halbuki benim gibi bir rehberin yanında... Sizi şehrin bütün gezip görülecek yerlerinde dolaştırırım...»
Makineli tüfek gibi. konuşuyor, onu sersemletip düşünmesine meydan vermek istemiyordum.
Sayfa 19
Murat Davman'dan uçma dersleri :))) yuh be..
—«Size kendimi takdim edeyim.. Adım Murat Davman. Gazeteciyim.
Yaşım 35, boyum 1.85, kilom 100... Rengim meydanda.. Sizin gibi
harikulade güzel kadınlara hayranım. Hatta hayatta yalnız onlar için
yaşarım. Bekârım ve evlenmeye hazırım...»
Dar boyunlu billûr sürahiden su boşalırcasına fıkırdadı:
—«Biraz yavaş söyleyin.. Anlamak kolay değil.. Çünkü Türkçeyi iyi
bilmiyorum..»
Bir an duraklamasından istifade edip yapıştırdım:
— «Boş zamanlarımda Türkçe öğrenmek isteyenlere bedava dersler
de veririm. Eğer isterseniz bu akşamdan başlayabiliriz. Hele sizin gibi
müstesna talebelerim olursa onları şehrin en güzel lokallerinde
dolaştırırken derslere devam ederim...»
Sayfa 18
Allah kahretsin şu kavanoz dipli dünyayı. İnsanlar neden mes'ut değildir? Niye sulhu, sükûn içinde yaşamazlar da kedi köpek gibi durmamacasına birbirlerini yerler?
Sayfa 159Kitabı okudu
Gazetelerin manşetleri sadece, Ankara'da Amerikalılarla yapılmakta olan Nato Savunma düzenine ait müzakerelerle doldurulmuştu. Ayın yedisinde Amerikalılarla birlikte müşterek bir manevra yapılacak ve atom başlıklı füzelere karşı büyük şehirlerin, bilhassa İstanbul'un korunması ciddi bir şekilde ele alınacaktı.
Yahu şu insanlar ne tuhaf mahluklardı? Bir yandan kansere çare bulmak için ter dökerken öbür yandan beşeriyeti imha edebilmenin çareleri konusunda avuç dolusu servetleri kıllarını bile kıpırdatmadan sokağa atarlardı.
Sayfa 75Kitabı okudu