Bazen içimizin karmaşasını bir fotoğrafta, gün olur bir hikayede, an gelir bir şiir kitabında bulabiliriz...
İstanbul aşığı bir şairin maşukuna nazı, niyazı, sevdası var mısralarda. E zaten İstanbul'a aşık olmayanın kalemden nasibi olmadığı gibi aşık olanın ise bir şair yani vardır mutlaka.
Ancak ben en çok "bir ev nasıl sevilir" adlı bölümde buldum kendimi. Sevmek... Sonsuz ve menfaat kaldırmayan bir eylem. Bir de can ve kan karışmışsa bu eylem uçsuz oluyor, sınır çizemiyorsunuz. Ancak tersi de bir o kadar acıdır. Kanar dediğimiz yüreğin acısı erbabı olursa en çok gözlerden anlaşılır. Bir mısranın arasına gizlenen ömrüm varmış, bir kitabın ortasında bulmuşum.
Gönlü güzeller değsin gönlümüze...
Ve's-selâm...