İşte Öyle Hikayeler Sözleri ve Alıntıları
İşte Öyle Hikayeler sözleri ve alıntılarını, İşte Öyle Hikayeler kitap alıntılarını, İşte Öyle Hikayeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bazıları da kendileri için neyin iyi olduğunu hiç anlamıyor!
Haydi, doğada kaybolalım!
Yataktan sinirle kalkarız,
Öfkelidir sesimiz sıkıntıdan,
Homurdanır, oflar, poflarız,
Hemen bıkarız oyuncaklarımızdan!..
Renkli sicimlerle bağlı örgüleri
Altın sarısı saçları havalarda
Elmaslar gibi parıldar gözleri
Gökyüzünden bile daha mavi.
Sayfa 94
Uzakta, o kadar uzaktadır ki babası
Tafi seslense de duyamaz,
Ama ateşin dumanını görünce
Biricik kızını bulmaya koşar.
Sayfa 94
Ama bu hikaye her hatırlandığında
Dağın etekleri şarkılarla çınladığında
Tafi dans ederek otların arasından çıkar
Kendisini hatırlayanların arasına katılmaya.
Sayfa 94
Altı tane sadık hizmetkarım var,
(Ne biliyorsam onlardan öğrendim);
İsimleri Ne, Niçin, Ne zaman,
Nasıl, Nerede ve Kim.
Onları her yere gönderirim,
Hem Batı'ya, hem Doğu'ya;
Yeterince çalıştıklarında
Soluklanmalarına da izin veririm.
Dinlenirler dokuzdan beşe kadar,
Çünkü o saatlerde işim var,
Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinde yoklar,
Çünkü her zaman açtır onlar...
O zaman güneşi ve rüzgarı bulacaksınız,
Göreceksiniz ki Çöllerin Cini gelmiş,
Sırtınızdaki hörgücü kaldırıvermiş,
Can sıkıntısı uçup gitmiş.
Bunun ilacı oturup kalmamaktır,
Aylak aylak dolaşmamaktır,
Yapacak bir bulup,
Dört ele ona sarılmaktır...
Doğduğu sahile ve sahilin beyaz kayalıklarına giden yolcularımız için son durak!
Belkıs Saba Melikesi idi-
Süleyman da Asya'nın efendisi-
Ama ikisi de ihmat etmezdi,
En küçük yaratığı bile sevmeyi!
Ben hiç Jaguar görmedim.
Ne de bir Armadillo;
Zırhının içinde yuvarlanan.
Sanırım asla göremeyeceğim.
Sayfa 59
Southampton'dan her hafta,
Büyük buharlı gemiler kalkar,
Beyaz ve altın sarısı gemiler,
Giderler ta Rio'ya.
(Yuvarlan-yuvarlan ta Rio'ya)
Ben de isterdim yuvarlanmak Rio'ya,
Yaşlanmadan önce, ilk fırsatta!
Sayfa 58
Bazı kişiler kendileri için neyin iyi olduğunu hiç bilmiyorlar.
Belkıs gibi bir kraliçe hiç olmamıştı,
Dünyanın sonuna kadar da olmadı.
Ama Belkıs bir kelebekle konuştu,
Onun gönlünü arkadaşıymış gibi hoş tuttu.
Süleyman gibi bir kral asla olmamıştı,
Dünyanın başlangıcından beri,
Ama Süleyman bir kelebekle sohbet etti,
Candan bir dostuyla konuşur gibi.
Belkıs bir kraliçeydi,
Süleyman da Asya'nın efendisi,
Ama ikisi de ihmal etmezdi,
En küçük yaratığı bile sevmeyi!