Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İtbarak Hakkında

İtbarak konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Türkler "Barak" derlerdi, kara tüylü köpeğe, Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe. Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı. Onu da köpeklerin, atası sayarlardı. Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi, Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi. Kuzey-batı Asya'da güya "İt-Barak" vardı, Türklerse İç Asya'da, onlara uzaklardı. Başları köpek imiş, vücutları insanmış, Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış. Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş, İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş. Destanda denilmiş ki, Oğuz-Han yenilmişti, Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti. On yedi sene sonra, Oğuz onları yendi. Kadınlar yardım etti, orada savaş dindi. Oğuz bu bölgeleri, "Kıpçak-Beğ"e il verdi, Bunun için Türkler de, oraya "Kıpçak" derdi... Oğuz Kağan Destanı
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 4 dk.Sayfa Sayısı: 320Basım Tarihi: Kasım 2015Yayınevi: Nesil Yayınları
ISBN: 9786051628660Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 27.6
Erkek% 72.4
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Çağlayan Yılmaz
Çağlayan YılmazYazar · 11 kitap
Dünyaya, kattıkları muazzam eserlerle ve bize bıraktıkları akıl almaz efsanelerle, Acun'un en büyük ve eski mitolojisini oluşturan ataları Kadim Türkler'in miraslarını yaşatmak için yola çıkmış bir Ademoğlu. Kalemini, yeryüzünü atlarının nalları altında titreten kutlu savaşçıların gecelerine yol gösterici olan ayın altın ırmaklarına batırıp, efsanelerin rüzgarla kulağına fısıldadıklarını yazmaya başladı. Türkiye'de ilk ve şuan için tek olan tarih ve fantazyanın harmanlandığı tarzının sancağını, edebiyat dünyasında açmış bulunmaktadır. Tozlu raflar altında kaybolmuş, tarihin karanlıklarında unutulmuş, uyanmayı bekleyen o muhteşem efsaneleri, fantastik edebiyat alanında dünyanın en iyisi olduğumuzu kanıtlamak, yeniden hak ettiği ihtişamda ayağa kaldırıp, sancağını en tepede dalgalandırmak gayesindedir. Her kitap, farklı dünyalara açılan bir kapıdır ve bu kapılar, evrendeki gölgesi olduğumuz Kadim Atalarımızın efsanevi dünyalarına açılmaktadır. Kendisi yazmıyor. Sadece gönül terini mürekkebine katıp, göğün çocuklarının ayak seslerini dinliyor, kutlu mücadelelerinde akıttıkları her damla teri, avuçlarına düşen yağmur damlalarında hissediyor.