Nefes alabiliyor, yiyebiliyor, içebiliyor, uyuyabiliyordum, nefes almamak, yememek, içmemek, uyumamak elimden gelmiyordu. Ama hayat değildi bu, çünkü beni zihnen tatmin edecek bir arzum yoktu.
Herkesin kendini çok iyi hissettiği, herkesin ne yaptığını bildiği, senin kendini iyi hissetmeyip dışlandığın, neşeli bir topluluğa düşersen, ne yap yap onlardan uzaklaş.
Kalbim çok şey öğrendi ve yaşadı. Ve bu sayede bilgeliği, deliliği, akıllılığı öğrendim. Fakat anladım ki, bu da zor bir iş; çünkü bilgeliğin olduğu yerde fazlaca üzüntü var. Çok öğrenmek isteyen kişinin çok acı çekmesi gerek..