Realist akımın en önemli öncüsü Tolstoy'un kendi hayatından da izler taşıyan mükemmel bir kitap.Yazar,ölüm döşeğindeki bir hâkimin ekonomik refahını,sosyal hayatındaki saygınlığını,çok önem verdiği mesleğini,aile ve arkadaşlarını bir kenara bırakıp içine kapanarak ölümü sessizce, çaresizce kabullenişini ve aslında hayatın her anında yaşanılabilirliği muhtemel olayları insanın kendi iç hesaplaşmasını çok etkili bir şekilde anlatmış. Sonuç olarak kitapta ölümün,bugün olduğu gibi geçmişte de tanıdık, sıradan ve kaçınılmaz olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir.