Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İvan İlyiç'in Ölümü

Lev Tolstoy

İvan İlyiç'in Ölümü Gönderileri

İvan İlyiç'in Ölümü kitaplarını, İvan İlyiç'in Ölümü sözleri ve alıntılarını, İvan İlyiç'in Ölümü yazarlarını, İvan İlyiç'in Ölümü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
'Vay canına! Öldü adamcağız... Ben ölmedim ya...' Herkes böyle düşünüyor ya da hissediyordu.
İçinde bir zamanlar mevcut olan ölüm korkusunu aradı ama bulamadı."Nerede?Ne ölümü?"Korku yoktu çünkü ölüm yoktu
Reklam
İvan İlyiç için en büyük işkence ,merhamet görmek istediği kişilerin hiçbirinin ona merhamet göstermemesiydi.
91 syf.
·
Puan vermedi
Ölüme dair ismini duyuran kitaplardan İlvan İlviç"in ölümü. Yarısını geçen ay diğer yarısını an itibariyle okumuş bulunmaktayım. (bölünmesinin nedeni benim bazı dönemlerde yoğunlaşan dikkat dağınıklığım.) Kitap İlviç" in ölümü ile başlayıp sonrasında başa doğru aktarılan bir kurgudan oluşuyor. Kitap boyunca İlviç"in hastalığını inkarını, etrafının hastalığı ile ilgili şeffaf olmamasına yönelik hayal kırıklığını, sağlıklı olanlara ve Yaradan" a öfkesini, acısını çekerken izole kalışını (ölüme temas etmek veya ölüme eşlik etmek gerçekten çok zor) anlamlı bir hayat sürüp sürmediğine dair sorgusunu sık sık duyuyorsunuz... Kısa sade bir kitap... Tolstoy bu kitabını "sıradan bir adamın, sıradan ölümünün kendi gözünden tasviri" olarak tanımasa da esasında sıradan olduğunu kabul etmeyen her birimize itinayla yazdığı satırlar...
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Yeni Zamanlar Yayınları · 196945,7bin okunma
ölüme yakınken binbir sorgu...
Doktor hastanın çektiği fiziksel acıların dayanılmaz olduğunu söylüyordu ki bu doğruydu, ama ona asıl çektiren manevi acılardı. İvan İlyiç’i kıvrandıran manevi acının nedeni, o gece uyumakta olan Gerasim’in elmacık kemikleri çıkık, kötülük nedir bilmeyen, tertemiz yüzüne bakarken apansız aklına geliveren bir düşünceydi: “Ya gerçekten de yaşamam gerektiği gibi yaşamadıysam, bilinçli seçtiğim yaşamım yanlışsa?..”
İvan İlyiç onca insanın yaşadığı şu koca kentte, onca eş dost arasında ve onca aile üyesiyle birlikteyken, ne denizlerin dibinde, ne de toprağın binlerce metre altında bir benzeri daha bulunamayacak korkunç bir yalnızlıkla yüzü divanın arkalığına dönük yatarken, yalnızca geçmişin hayaliyle yaşıyordu. Geçmişten birbiri ardına tablolar canlanıyordu gözünde. Hep yakın zamandan başlıyor, uzağa, en uzağa, çocukluğuna doğru gidiyor ve orada duruyordu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.