Kitap, "Güney Gotiği" akımının önde gelen örneklerinden biri. İçinde 10 adet öykü barındırıyor.
.
Gotik deyince bende anında sisli ve soğuk hava, hayaletler, malikaneler belirir. Bu kitaba da o umutla başladım. Belki de bu yüzden çok zorlandım. Çünkü bu akım, klasik gotikten farklı olarak her gün karşılaştığımız sıradan insanların ne denli beklenmedik zararlar verebileceğiyle ilgili...
.
Beklediğimden tamamen farklı bir şeyle karşılaşınca okuma benim için pek keyifsizleşti. Suç, cinayet, ırkçılık, intihar başka eserlerde fazlaca şahit olduğum konularken bunun farkı neydi diye sorarsam: ortam diyebilirim. Bu defa klasik gotiğin aksine Amerika'nın sıcak bir eyaletinde, sazlıkların içinde kovalanıyoruz.
.
Evet pek mutlu bir okuma değildi ama aynı tarzın müzikteki etkisini çok sevdim. Amerikan Folk Müziği. Özellikle 16Horsepower grubunu keşfetmeme vesile olması... Bu kitabın da misyonu buymuş ne yapalım.