Devrimciyken müteahhit olduysan,çılgın kadınlara aşıkken bırakıp uygun kadınla hayat kurduysan,kabadayıyken yılıp nabza göre şerbet verdiysen,roman yazıyorken Bırakıp concent üreticisine döndüysen,hayal kurmayı terk edip hesap etmeye düştüysen,şehri bırakıp kırlara göçtüysen,savaşı bırakıp pazarlık etmeye geçtiysen;yorulduysan yani,sus sen,konuşma.Bir kayanın büyük ve lekesiz bir inançla yeniden tepeye çıkarılması fikrine,bu fikrin ilk kez akla geliyormuş gibi heyecan yaratmasına gölge etme işte.Kaybol gürültüde..
insanın da eşyanın da huylusu güzel..
..özlemek kalkacak mı yürürlükten? Acaba insanlar her yere-hiç değilse teorik olarak- bu kadar kolay ulaşırken ve terk ettikleri evlerine teknoloji sayesinde hala yakın olabiliyorken özlemek nasıl bir form alacak? Özlemek değişirse şiir ve müzik nasıl değişecek?
zor koşullar insana iki seçenek sunuyor.Ya tardigradalar gibi yarı ölü duruma geçip ölü numarası yapıp,olup bitenlerin geçmesini beklemek ya da insanın sahip olduğu insanı insan yapan diğer yetenekleri kullanarak çare aramak.Seçim zor gibi görünmüyor ama seçimin gereklerini yerine getirmek insanlığın çoğu kez sınıfta kaldığı en büyük sınavdır..
Sahiden..