"Sen kırmayı değil, kırıldığın yerden başka nasıl doğrulursun onu düşün."
Hangi cümleyi çekip çıkarsam bilemedim. Öyle de çizdim hunharca..
Temelkuran'ı ilk defa okudum diyemem ama bu denli derine ilk defa iniyorum , onu daha da yakından tanımak adına iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Hele ki deneme aşığı iken
Herkese hitap etmeyeceği aşikar ama anlamak, tanımak için başlangıç kitabı olabilir..
Kötülüğün,öfkenin,nefretin,ötekileştirmenin,düşmanlaştırmanın sonu neye varacak tahmini olan var mı ?
Peki körlüğün bile çaresi varken görmemeye karar vermenin çaresizliğine ne diyorsunuz. . .
Hayat kocaman bir şey ha? Ne dersiniz ? Aslında kocaman. İçinde milyonlarca ölmüş insan var,trilyonlarca kahraman,katrilyon macera. Senin bir önemin yok yani,yaptığın yanlışların ise yok değerinde ehemmiyetsiz. Ama sonra küçük şeyler var işte,minnacık izler,eşyanın ve insanın izleri.. Hayat bu akıl almaz büyük ile gözle zor görünür küçüklük arasında bir denge. O büyüklüğü akılda tutup, o küçük şeyleri görebilmekle ilgili bir sentez..
Bu evrende var olmak bizlere verilen bir mucize iken, kötülük çukuruna düşüp kim varsa yakınımızdan geçen çekip çamura bulayıveriyoruz.
Oysa ne olurdu yürekten gelen "Nasılsın?" sorusuna
yürekten haykırıp
'' Ne olsun, iyilik güzellik"
diyebilseydik hala..
Ne olurdu insanlar linç edilmese,
Çocuklar ölmese,
Haykırışlar değil kahkalar inlese kulaklarda..
Iyi ve kötü arasındaki kısır ikilikten düşünce çıkmaz,hayal çıkmaz,hikaye çıkmaz.
Hikaye , iyiliğin ötesinde başlar