Izdırabın Dili Gönderileri
Izdırabın Dili kitaplarını, Izdırabın Dili sözleri ve alıntılarını, Izdırabın Dili yazarlarını, Izdırabın Dili yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hakikat karşısında ki duruş.. duruş.. duruş..
Farklı çevrelerde yetişirler ve yaşarlar belki ama hakikat karşısındaki duruşları ve toprağa baktıklarında gördükleri şüphesiz ki birbirine çok benzer. Bakan göz bir takım ön yargı ve kalıplardan kurtulduğu takdirde farklı "-izm"lerle eşleştirilen bu iki mütefekkiri birçok noktada birbirine eşler.
Sabahattin Ali, Anadolu'nun toprağına olduğu gibi, Anadolu'nun kalbine de en çok yaklaşan bir hikayecimizdir.
Onun sola bağlı bir düşünür olmasını, sağ cepheyi hep zalimler cephesi zanneden zihniyetini, vehmine ve kültürünün bu alandaki yetersizliğine bağlıyoruz. Onun, aşikar bir gerçek olan büyük eseri başından sonuna kadar milliyetçiliğin ızdıraplarıyla, bu vatan toprağının ve Anadolu insanının sevgisiyle doludur. Millet sevgisinin yanında, milletin hayat haklarını aramak ve onun mustarip kalbi ile beraber çarpan bir kalp sahibi olmak eğer milliyetçiliğin ta kendisi ise, eseri ile tanıdığımız Sabahattin Ali, en sağda milliyetçilerin göz bebeği ve öz kardeşidir.
Birtakım duyguların birtakım mekanları oluyor demek ki..!!
Niyazi'nin ızdırabı arttıkça ve dahi Reha'ya olan aşkı gittikçe ümitsiz bir menfeze doğru kaydıkça, onu su kenarlarında, ağaç altlarında ya da açık havada bulursunuz. Aynı Nurettin Topçu'nun sıklıkla yaptığı gibi.
Dere boyunca sıralanan kavak ağaçları..
Favorilerimden
Sınırlarındadır zihni. Ama bir yörük ayranı, akan bir dere ile değişir her şey. Dere boyunca sıralanan kavak ağaçları, sabah rüzgarıyla hafif hafif kıpırdanırken çıkardıkları sesle "Seher temizdir, Seher temizdir" diye mırıldanırlar. Şimdi artık umudu vardır.
Sonra onun "Genç ruhlara, iyiliği sudan, güneşten, rüzgardan ve bir yapraktan öğrenebilecekleri inancı verilmelidir." tavsiyesi akla gelir.
Ve sanki bir reçete ile son bulur yine onun ağzından: "tabiatın yaptığı tedaviyi ne hekim ne hakim ne de hiçbir dost eli yapamaz!"
"Nihayet yeryüzündeki bütün baykuşları kiralayacaklar. İnsanların bu gerçek kurtarıcılarının çehresini tersine çevirerek onlara, merhametli iseler 'zalim', namuslu iseler 'şaki', hamiyetli iseler 'hain', ruh aşıkı iseler 'kana susamış' diye binlerce baykuşun kiralanmış nalesi ile arzı inletecekler."
Okurken sarsan bir üslup. Mistik bir gelecek görüntüsü.
Örneğin müzik ona göre (N.Topçu) gençlerin her daim yakın durması gereken bir sanattır.
Zira; genç ruhların yetiştirilmesinde ilk yapılacak iş, onları musıkî ile sık ve sürekli temas halinde yaşatmaktır. Musıkî kültürü vermek, nağmeyi sevdirmek ve ruhundaki akışı karşılayacak melodiyi sesler dünyasından ona aratmaktır.
Musıkî temizleyicidir. Musıkî ile temizlenip hafifleyen ruha hizmet zevki aşılanmalıdır. Esasen musıkî bu sevgiye hazırlar.
Gence karşılıksız, menfaatsiz, şöhret vaadî bulunmayan ve gayesi kendisine ait olmayan işler yaptırılmalı, yalnız mesuliyeti olan görevler yüklenmelidir.