1960 devriminden bu yana memleketimizde siyasî ve iktisadî alanlarda ortaya yeni ve çeşitli görüşler çıktı. Atatürk
devrimimizle beraber Türkiye'nin pencereleri en olumlu şekilde Batıya zaten açılmıştı. Bu dönem Türk Ulusunun
olgunluğunu hazırladı. Batı düşüncesiyle kaynaşmamıza yol açtı. Bunun sonucunda Batıda doğan ve gelişen
siyasî ve iktisadî doktrinlerin incelenmesi bir zorunluk halini aldı. En aşağı yüz elli yıldır Batı dünyası, sonları "İZM"
le biten doktrinlerin çatışması içinde kendisine en sağlam yaşama düzenini aramaktaydı. Doktrinler üzerindeki
tartışmalar ve hattâ uygulamalar yıllarca sürdü. Ve bu çatışmalar hâlâ durmuş değildir. Hangi siyasî ve iktisadî
doktrinia bir ulusa daha uygun ve yararlı olduğu bir tartışma konusudur. Çünkü dünya her geçen gün bilim, teknik
ve sanat yönlerinden daha ileriye gitmektedir. Bizlerin de bütün karşıt doktrinleri iyi bilmemiz ve ulusal yapımızı bu
bilgiye göre korumamız görevimizdir. İşte "İZM'LER NEDİR?" kitabımız bu anlayışla hazırlanmıştır.