Marx, yabancılaşan dünyada manevi arayışın din olduğunu düşünür. Din ona göre 'halkın afyonu'dur. Kişi, işinde yabancılaştırıldığı için dine sarılmıştır. Ona göre insanlar din aracılığıyla kendi kafalarında yarattıkları bir gücün egemenliğine girmişlerdir.