Virginia Woolf’un üçüncü romanı olan Jacob’un Odası geleneksel roman kalıplarından uzaklaşıp, kendine özgü tarzı ilk denediği romanıdır.1922 yılında yayımlanan romanı, Yunanistan’da tifoya yakalanıp ölen kardeşi Thoby’nin kişiliğinden yola çıkarak yazmış Virginia Woolf.
Olay örgüsü bulunmayan, zaman ve mekânın kesin olarak belirtilmediği, kahramanların kişilik ya da fiziki görünüşlerinin betimlenmediği, doğa tasvirlerinin bulunmadığı kitabı okurken zorlandım.Çok dağınık, kopuk buldum.Gerçi Woolf bilinçli olarak yapmış bunu.
Eleştirmenlerce de başarısız bulunmuş kitap.