"Jön Türkler" terimi, Osmanlı İmparatorluğu'nun politik söz dağarcığına 20. yüzyıl başlarında girdi. Daha önce Avrupa, Osmanlı İmparatorluğu'ndan bahsederken "Türkiye" terimini kullanıyordu, bazen de Balkanlar'daki Osmanlı topraklarına işaret etmek için "Avrupa Türkiyesi", Anadolu ve Arap vilayetlerine işaret etmek için "Asya Türkiyesi" terimlerine başvuruyordu. Osmanlılar imparatorluklarını "TÜRKİYE" adıyla ANMIYOR, kendileri için de "TÜRK" nitelemesini KULLAN-MI-YORLARDI.
1938'de İngiltere ile imzalanan ticaret Anlaşmasının beri Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'nın ve dünyanın piyasasına yarı süpürgesi haline gelmiştir. Eğer Almanya Savaşı kazansaydı ülke Almanya tarafından sürülecek bir koloni halinde gelecekti. Almanya'nın yenilgisi ülkeyi böyle bir Gelecekten kurtardı ama yine Türkiye için Kendi Ayakları üzerinde durma mücadelesi yaşanacaktı savaş sırasında yapılan ekonomik reformlarla cumhuriyetin üzerine inşa edilecek altyapı oluşturuldu.
27 ve 28 Ağustos'ta ikdam gazetesi bir hava akımında bir düşman uçağını düşürdüğü ve İngiliz pilotun ele geçirildiğini haber veriyordu. Ahali bu hava akınlarını seyirlik bir olay gibi yorumluyor ve Olan biteni görmek için sokaklara çıkıyordu. Oysa yetkililer içeride kalmalarını istiyordu. Hava akınları Osmanlı ordularının bütün cephelerde konumunun kötüye gittiği bir zamana denk gelmiş Moraller daha da bozulmuştu.
Jön Türkler, kendi evlerinin efendisi olmadan, toplumda reform ve canlandırma hamlesine girişmenin imkansız olduğunu gördü. Dolayısıyla kaldırılması gereken ilk engel kapitülasyonlardı.