Jung
Anthony StevensQuotes
"Jung'un sık sık verdiği bir örnek de şu: Şizofren bir hastası ona, gözlerini kısarak uzun bir süre güneşe baktığı takdirde, güneşin fallusunu görebildiğini ve bu organın da rüzgarı yarattığını söylemişti. Bu olaydan yıllar sonra Jung'un eline, neredeyse aynı durumu betimleyen Yunanca bir metin geçti: "Tıpkı o tüp adını verdiğimiz şeye benziyor; şu nazır rüzgarın kaynağına. Eğer güneşin yuvarlak yüzeyine bakarsan, aşağıya tüp gibi bir şeyin sarktığını görebilirsin..." (TE YIII, s. 318). Hasta oldukça eğitimsiz biriydi ve okuyup anlayabilecek hile olsa, bu metinle karşılaşmış olması imkansızdı; çünkü eser, o hastaneye yattıktan sonra yayımlanmıştı; dolayısıyla, o bunları anlattığında ortada böyle bir metin yoktu."
Sayfa 81 - Dost Kitabevi - Arketipler ve kültürel aktarım karşıtlığı - Tüm insan topluluklarında görülen karakteristik bir olgu bulgulandığında, bu, onun kolektif bilinç dışına ait bir arketip olduğunu gösterir.
Yaşamın bir evresinden diğerine geçiş anı, herkes için potansiyel bir kriz anıdır ve ilkel topluluklarla evrilen geçiş ayinlerinin amacı bu geçişin sancılarını hafifletebilmekti.
Freud'a gelince, o, kuramlarının mutlak doğruluğundan asla kuşku duymuyordu ve bu da onun karşıt görüşler karşısında son derece tahammülsüz olmasına ve en sonunda öfkelenmesine neden oluyordu.
Herakleitos'tan edindiği düşüncelerden özellikle bir tanesi onun için belirleyici olmuştu: Tüm varlıkların karşıtlarına yönelmelerini sağlayan doğal bir eğilim olduğu düşüncesiydi bu.
Anlam bir çok şeyi -belki de her şeyi- dayanılır hale getirir.