Günler, düşlerin arasını dolduran boşluklardan başka bir şey değildi, zamanın, edimlerin, bitmez tükenmez konuşmaların arasını dolduran…
Ölü şeylerin kıyılarına burnunu sürten anlamsız işler gelgiti, hiçbir iklime girmeyen, bizi hiçbir yere götürmeyen, bizden olanaksız olan dışında hiçbir şey istemeyen bir varoluş.