Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kabil'in Kitapçısı

Asne Seierstad

Kabil'in Kitapçısı Sözleri ve Alıntıları

Kabil'in Kitapçısı sözleri ve alıntılarını, Kabil'in Kitapçısı kitap alıntılarını, Kabil'in Kitapçısı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayalini nasıl gerçekleştireceğini düşünürken,en sevdiği şair Firdevsi'nin bir sözü geldi aklına:"Başarmak için bazen kurt bazen de bir kuzu olmak gerekir."
Sayfa 42
Bu adamlar, resimleri, kitapları, heykelleri, müziği, dansı, filmleri ve özgür düşünceyi seven herkese, halk düşmanı gözüyle bakıyordu.O gün sadece resimlere takmışlardı kafayı.Başka mezheplere ait dinî metinleri görmediler bile, oysa tam gözlerinin önündeki raflarda duruyordu bu kitaplar. Taliban'ın koyu islami öğretilerini, dinî 'yanlış' öğreten metinlerden ayıramazlardı,çünkü askerler okuma yazma bilmiyordu.Harfleri resimlerden, ölüleri canlılardan ayırt edebiliyorlardı sadece.
Reklam
Sakile ve Vekil'in düğünü Meryem'in toprak evinin tek bir bitki bile yetişmeyen avlusunda yapılıyor.Düğün resimleri, savaştan parçalar taşıyor.Önünde poz verdikleri duvar, mermi delikleri ve bombalardan kalan oyuklarla kaplı.Fotoğrafçılara ciddi ifadelerle poz veriyorlar.Gülümsemenin olmayışı, arkadaki mermi delikleri, resme trajik bir hava veriyor.
Burka kadınları at gözlüğü takmış atlar gibidir,tek bir yönü görebilirler.Gözün daraldığı yerde kafes,yerini yan görüşü engelleyen kalın bir kumaşa bırakır.Tüm kafayı çevirmek gerekir.İşte size burkayı icat edenin küçük oyunlarından biri daha:Bu, bir erkeğin karısının kime ya da neye baktığını kolayca izleyebilmesi içindir
Herkesin birbirinin ahlakını gözettiği bu mahallede söz, kuru otları yakan alev kadar çabuk yayılır.
Sayfa 48
Öz disiplini olmayanlar soğukkanlılıkla öldürülür,iki kişiden sadece biri ölümle cezalandırılırsa, bu istisnasız hep kadın olur. .... Ancak kadınların yazdıkları şarkılar ve şiirler buna tanıklık etmektedir.Bu şarkılar birileri duysun diye yazılmamıştır, bunların yankıları bile dağlarda, çöllerde asılı kalır ... Afganlı şair Seyyid Bahaddin Mecruh, Peştun kadınlarının şiirleri üzerine yazdığı kitapta, "intihar ya da şarkıyla protesto ederler" diyor. Şiirler ya da maniler halk ağzında yaşıyor ve çeşme başında, tarlaya giderken, ekmek fırını karşısında söyleniyor ve dilden dile dolaşıyor.Şiirlere kısa anlamına gelen landay deniyor. Bir kaç mısradan oluşuyor, genellikle kısa ve ritmik, "bir çığlık ya da bir bıçak yarası gibi" diyor Mecruh.
Reklam
Ekber, Afgan turist bürosunun 1967'de yayımladığı bir gezi rehberini okuyup eğleniyor."Yol kenarında çocuklar durmuş, pembe laleler satıyorlar" diye yazıyor."İlkbaharda vişne, kayısı, armut ve badem ağaçları seyahat edenlerin ilgisini çekebilmek için birbirleriyle adeta yarışıyor. Bir çiçek tarlası Kabil'den başlayarak yol boyunca insana eşlik ediyor." Bu baharda bombalara, füzelere, üç yıllık kuraklığa ve zehirlenmiş kuyulara dayanarak ayakta kalabilmiş bir iki isyankâr vişne ağacı görülebiliyor.Ancak, vişnelere erişebilmek için mayınsız bir patika bulmak mümkün mü acaba?
Tolstoy
Bütün mutlu aileler birbirine benzer Her mutsuz ailenin mutsuzluğu ise kendine özeldir.
Sayfa 317Kitabı okudu
Firdevsi
Başarmak için bazen bir kurt bazen de bir kuzu olmak gerekir.
Afganistan'da doğan çocukların dörtte biri beş yaşını doldurmadan ölüyor. Dünyada çocuk ölümlerinde en üst sırayı Afganistan alıyor. Çocuklar, kızamık, kabakulak, soğuk algınlığı ve en çok da ishalden ölüyorlar.
195 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.