3 kadın…
3 nesil…
3 yaşam…
Aynı hayat, aynı baskı, tek bir kabuk.
Sel yayıncılıkta baskısı olduğu zamanlarda okumak için gözüme kestirdiğim ancak bulamadığım bir kitap Kabuk. Bu yüzden kitaptan başka bir beklentim oluştu. Bu hırsla bir kitaba başlamak iyi değilmiş. Hele ilk başlarda karakterleri çözene kadar neyin ne olduğunu anlayamayacağınız denli karışık bir kitapsa. Ama elimden bırakmayacağımı bildiğim için altmış sayfayı hızlıca okuyup bir soyağacı çıkardım. Hikayenin içine girince soyağacı iyice belirginleşti ve karmaşa ortadan kalktı. Kadınlarını daha iyi anladım. Onları aynı anlattıkları şekilde dinledim ve kabuklarını gördüm. Çokça sarsıldım ve sabrettim. Merak ettim. Okudum.
Kabuk güzel bir kitap. Dili sade, hızlı bitiyor vs ama bu özellikleri dışında güzel bir kitap. Toplum denilen kalabalık bizden ne istiyor, tabii birde biz ne istiyoruz. Acılar bizi ne hale getirecek yaşamda ve bizim kabuğumuz sertleştikçe içimizdeki bize ne olacak?
Kitabın içeriği dışında tek kötü eleştirim kapak tasarımına. Bu kadar basit ve çirkin bir kapak hayal edemezdim. Keşke biraz özen gösterilseydi. Çok daha anlamlı ve kitaba yakışır bir kapak tasarımı yapılabilirdi. Bu özelliği göz ardı ederek tavsiye edebileceğim bir kitap Kabuk. Okuyun ve biraz düşünün!
Herkese keyifli okumalar dilerim.